Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İslim Arıkan yeşil enerjinin artık bir tercih değil, yaşamsal bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Arkan açıklamasında şu cümlelere yer verdi;
“Teknolojinin kaçınılmaz gelişmesi ve abartılı tüketiminin etkisi ile küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişiklikleri, çevre kirliliğinin yok ettiği doğal yaşam geleceğimizi maalesef tehdit ediyor. Dünyamızı bekleyen bu inanılmaz tehdide karşı hızlı, koordineli ve sürdürülebilir politikalar geliştirmek artık bir tercih değil, yaşamsal bir zorunluluk haline gelmiştir.
İklim değişikliliğinin önüne geçmek, ekonominin çevre ile uyumlu büyümesini sağlamak için Aralık 2019’da Avrupa Yeşil Mutabakatı stratejisini hayata geçiren AB, tüm dünyada farkındalık süreci başlattı.
Yeşil mutabakatla; çevre kirliliğinin ortadan kaldırılması için karbon emisyonu ve diğer zararlı emisyonları en düşük seviyeye indirmeyi hedefledi.
2030’a kadar net sera gazı emisyonunu %55 azaltmayı, 2050’de de karbon nötr ilk kıta olmayı, net sera gazı emisyonunu sıfıra indirmeyi hedefliyor.
Bu mutakabatla birlikte; ilerleyen günlerde karbon salınımları ile ilgili olarak AB dışından Avrupa’ya ihracat yapan ülkelere “Sınırda Karbon Düzenlemesi” adıyla ilave maliyetlerin gelmesi söz konusu olabilecektir.
Bu mali yaptırımlar; ihracatçıyı etkileyecek, yani ihraç ettikleri ürünler için karbon vergisi ödemek zorunda kalabilecekler;1 Ocak 2023 tarihi itibarıyla 3 yıllık mali yükümlülük getirmeyen bir geçiş dönemi olarak belirlendi. Bu geçiş döneminde, ithalatçıların ithalat miktarları, emisyon değerleri ve v.b. bilgilerin raporlama işlemleri, sistem oluşturularak teknik altyapısı oluşturulacak.
1 Ocak 2026’dan itibaren hazır olan teknik altyapı ile AB ihracatta ilave vergi, ceza ve tam tahsisat gibi yaptırımlar devreye alınacak.
Doğal olarak karbon ayak izi az olan ürün avantajlı olacaktır, tercih edilecektir.
Yeşil Mutabakat’a göre AB, artık başka ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmaları için aday ülkelerin Paris Anlaşması’nı “onaylama ve etkin bir şekilde uygulaması” ön şartını getiriyor.
Dünyadaki tüm Ülkelerin gündeminde olduğu gibi Ülkemizin gündeminde de; Paris İklim Anlaşması, AB Yeşil mutabakatı var. Bilindiği üzere, en çok yatırımı AB Ülkeleri ile yapıyoruz bu sebeple Ülke olarak hazırlanmalıyız. Bu kapsamda ilk adımlar atıldı ve Paris İklim Anlaşması TBMM’ den geçti. Paris İklim Anlaşması’na ilişkin kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.“Yeşil Mutabakat Eylem Planı” Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlandı.
Yeni gelecekte sadece üretmek yetmiyor, çevreye duyarlı, toplumsal sorumlulara odaklı, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir rekabet dönemi başladı. Gelecek hedeflerimizi revize etmemizi zorunlu kılıyor.
Sürdürülebilir tarım hedefi, sürdürülebilir akıllı ulaşım hedefi, Yeşil OSB ve Yeşil Endüstri Bölgesi hedefi, finansmanı gibi çalışmalar yürütülecektir. Yeşil dönüşüm için sağlanan yurtiçi, yurtdışı finansman desteklerinin de uyum sürecinde firmalarımız için fırsatlar sağlayacağına inanıyoruz. Yeşil fonları Ülkemize çekmemiz gerekiyor.
Buna göre, iyileştirme ve uyum çalışmaları yapılmadığı takdirde, karbon salınımı yüksek olan işletmeler ihracatta pazar kaybı yaşayabilir.
Diğer yandan Yeşil Mutabakat, Ülkemizin düşük karbonlu üretimi desteklemesi ve uygulamaları ile yüksek karbonlu ülkelere göre avantajlı konuma gelebilir ve AB ülkelerine yaptığı ihracatta pazar payını arttırma fırsatını yakalayabilir. Ülkemizde, şehrimizde kamu kurum ve kuruluşları, sanayi odalarımız, ihracat yapan firmalar çalışmalara başlayarak, stratejilerini oluşturmaya başladılar.Dünyanın tamamında yeşil politikalar geliştirilirse ve uygulanırsa hedefe ulaşılabilir. Umuyoruz ki, sanayi şehrimiz ve Ülkemiz yeşil üretim stratejilerini en kısa zamanda hayata geçirerek, her konuda olduğu gibi bu konuda da öncülüğünü kanıtlayacaktır. Elektrik Mühendisleri Odası olarak her zaman olduğu gibi, zaten alanımız olan bu konuda çalışmalarımızı sürdürmeye ve katkı sunmaya devam edeceğiz. “