Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 22.04.2025 e gazete
HABER METNİ;
Mardin’den 3 ayda 113 milyon dolar hububat ihracatı
DIŞ TİCARETİN YÜZDE 75’TEN FAZLASI IRAK’A
Güneydoğu Anadolu’nun ilk çeyrekteki 3 milyar dolarlık toplam ihracatı içinde yüzde 8’lik payla, Gaziantep’in ardından ikinci sırada gelen Mardin’in ilk 3 aydaki toplam ihracatı 250,6 milyon dolar oldu. Bölgenin ihracat lideri olan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe ise Mardin’in ihracatı geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 2,2 artışla 113 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu veri, Mardin’in toplam ihracatı içinde yüzde 45’e karşılık geldi. En önemli istihdam ve geçim kaynaklarından biri tarım ve tarıma dayalı sanayi olarak öne çıkan Mardin, bu alandaki üretim gücü sayesinde yalnızca bölge ihracatına değil, ülke genelindeki hububat ihracatına da katkı sunmaya devam etti. Mardin’den gerçekleştirilen hububat ihracatı içinde 64,2 milyon dolarla değirmencilik ürünleri ilk sırada yer aldı. 3 aylık süreçte ihraç edilen hububat 30,5 milyon dolar, pastacılık ürünleri 9,8 milyon dolar, bitkisel yağlar 5,2 milyon dolar, bakliyat 1,6 milyon dolar oldu. Mardin’in hububat sektörü ihracatında ilk sırada gelen Irak’a 96 milyon dolar düzeyinde ihracat yapılan bu dönemde, 10,3 milyon dolar ihracatla Suriye ikinci sırada, 1,2 milyon dolar ile Mısır üçüncü sırada geldi.
“Dış ticaretin yüzde 75’ten fazlası Irak’a”
Yaklaşık 1 milyonluk nüfusa sahip Mardin ekonomisi için Irak’la ticaretin önemine dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şu değerlendirmede bulundu:
“Dış ticaretinin yüzde 75’inden fazlasını Irak ile gerçekleştiren Mardin’in, yılın ilk çeyreğinde bu ülkeye yaptığı hububat ihracatı 96 milyon dolara, toplam ihracatı ise 190 milyon dolara ulaştı. En fazla ihracat, değirmencilik ürün grubunda; başta buğday unu olmak üzere mısır, çavdar ve arpa unları ile makarna, irmik ve kepek gibi yan ürünlerde yoğunlaştı. Sanayi ve ihracatta sektör ürünlerimizin öne çıktığı Mardin’de, özellikle de Kızıltepe özelinde Irak pazarında yaşanan sorunlar yalnızca ticari değil, sosyolojik ve demografik açıdan da kritik etkiler yaratıyor. İhracatın sürdürülebilirliği açısından ürün kalitesinin yanı sıra, ikili ilişkilerin ve ticari bağlantıların kuvvetli tutulması da büyük önem taşıyor. Bu amaçla geçtiğimiz yıl, yurt içi ve yurt dışı temasları kapsayan üç günlük yoğun bir programla Irak’a bir ziyaret gerçekleştirdik. Programın ana hedefi, Irak’ın uygulamaya başladığı gümrük vergileri ile sınır kapılarındaki yapısal ve operasyonel sorunları çözüme kavuşturmaktı. Bölge sanayicilerimizin taleplerini ve beklentilerini muhataplarımızla detaylı şekilde paylaşıp, çözüm önerilerini değerlendirdik. Özellikle ithalat yasakları ve Irak’tan ihracat bedellerinin transferinde yaşanan aksaklıklara dikkat çektik. Bu sorunların çözümü için yurt içinde de ilgili kamu yöneticilerimizle sürekli istişare halindeyiz.”
“Pazar çeşitliliği riskleri azaltır”
Mardin için önemli bir ticaret kapısı olsa da Irak’ta son yıllarda kronikleşen yapısal sorunların ihracatçıların farklı pazarlara yönelmesini gerekli kıldığını belirten Kadooğlu şunları ifade etti:
“Tek bir pazara odaklı ticaret anlayışı yerine, pazar çeşitliliğini esas alan bir yaklaşımın hem riskleri azaltacağına hem de ihracatçılarımızın rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Bu çerçevede GAİB olarak son dönemde yoğun biçimde sürdürdüğümüz alım ve ticaret heyetleri, firmalarımıza yeni bağlantılar kurma ve alternatif pazarlara açılma fırsatı sunuyor. Bu etkinliklere Mardinli firmaların aktif katılımının, şehrin üretim ve ihracat potansiyelini uluslararası alanda daha görünür kılacağını düşünüyoruz.”
“Suriye için yıl sonu hedefi 50 milyon dolarlık hububat ihracatı”
Irak’taki ithalat yasaklarının ve tahsilat sorunlarının çözümü için gösterdikleri gayreti, Suriye pazarındaki sıkıntıların çözümü için de gösterdiklerini ve sürekli sahada olduklarını belirten Kadooğlu şunları ifade etti:
“Özellikle 2025’in ilk 3 ayında Mardin’in Suriye’ye gerçekleştirdiği hububat ihracatında dikkat çekici bir artış yaşandı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 298 oranında artan bu ihracat, 10,3 milyon dolar seviyesine ulaştı. Yıl sonuna kadar bu rakamın 50 milyon dolara çıkmasını öngörüyoruz. Bu artış, bölge ihracatçılarının doğru strateji ve güçlü koordinasyonla nasıl hızlı bir ivme yakalayabildiğinin en güzel örneklerinden biri.”
“Mardin bulgurunu dünyaya tanıtıyoruz”
Mardin durum buğdayının anavatanı olduğu için, şehirde makarna ve bulgur üretimine yönelik önemli yatırımlar bulunduğuna dikkat çeken Kadooğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Mardin’de, ileri teknolojiyle donatılmış gıda sanayii tesislerinin sayısı artıyor. Bölge olarak, özellikle coğrafi tescil belgesine sahip bulgurumuzun kalitesiyle gurur duyuyoruz. Diğer bulgurlardan farklı olarak, piştiğinde kehribar sarısı bir renk alan Mardin bulgurunun dünya gastronomisinde özel bir yere sahip olması gerektiğini düşünüyoruz. AHBİB–GAİB iş birliğiyle yürüttüğümüz Turquality projesi kapsamında geçen yıl Rusya’da başlattığımız tanıtım kampanyası devam ediyor. Proje kapsamında Mardin’de gerçekleştirdiğimiz Hasat Yolu çekiminin, bu kalitenin daha çok kişi tarafından tanınmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
*
*
OBA MAKARNA TİDER İLE UZUN SOLUKLU BİR İŞBİRLİĞİNE İMZA ATTI
Türk makarnasını dünya sofralarına ulaştıran Oba Makarna, TİDER Gıda Bankacılığı aracılığı ile ihtiyaç sahibi 10 bin aileye makarna bağışında bulundu. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almanın şirketin kurumsal değerleri içinde önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Oba Makarna Yönetim Kurulu Üyesi İpek Cıncıkcı, “Türkiye’nin 7 bölgesine yayılmış ağıyla binlerce ihtiyaç sahibi aileye ulaşan TİDER’le başlayan bu uzun soluklu iş birliğinin ilk adımını atmış olmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen buğdaylardan ürettiği Türkiye’nin yüksek kaliteli ve lezzetli makarnalarını sofralarla buluşturan Oba Makarna, Temel İhtiyaç Derneği(TİDER) Gıda Bankacılığı aracılığı ile ihtiyaç sahibi ailelere ulaştı. Oba Makarna’nın bağışladığı 10 ton makarna,6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde etkilenen iller arasında yer alan Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’a gönderildi. 10 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaşan makarnalar 300, 400 ve 500 gramlık paketlerden oluşuyor. Makarnalar, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gıda Bankası’na 2 ton, Şahinbey Belediyesi Gıda Bankası’na 2 ton, Hatay Belediyesi’ne 2 ton, Kahramanmaraş Belediyesi’ne 4 ton olarak gönderildi.
“Uzun bir birlikteliğin başlangıcı”
Oba Makarna Yönetim Kurulu Üyesi İpek Cıncıkcı, yaptıkları bağışın Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Şahinbey Belediyesi, Hatay Belediyesi ve Kahramanmaraş Belediyesi aracılığı ile ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldığını söyledi. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almanın Oba Makarna’nın kurumsal değerleri içinde önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Cıncıkcı, “Projelerimizle toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalışıyor, yoksullukla mücadeleye katkı sağlamayı önemsiyoruz. TİDER’le olan işbirliğimiz, ihtiyaç sahibi bireylere ulaşmamıza büyük katkı sağladı. Özverili çalışmalarından dolayı tüm TİDER yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi. Oba Makarna’nın TİDER aracılığıyla yaptığı 10 ton makarna bağışının tek seferlik bir yardım olmayacağına dikkat çeken Cıncıkcı, “Türkiye’nin 7 bölgesine yayılmış ağıyla binlerce ihtiyaç sahibi aileye ulaşan TİDER’le uzun soluklu bir sosyal sorumluluk yolculuğuna başlamaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
SU TASARRUFU VE KURAKLIĞA DAYANIKLI TARIM MODELLERİ GELİŞTİRİLMELİ
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ve Meclis Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda tarım, gıda ve ticaret sektöründeki güncel gelişmeler, uluslararası ticaret anlaşmaları ve iklim krizinin tarıma etkileri ele alındı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, geçtiğimiz hafta Ticaret Bakanı Ömer Bolat başkanlığında Suriye’nin başkenti Şam’da yapılan görüşmelere değindi.
Dünya ülkelerinin çeşitliliğiyle çeşitli bakanlık düzeyindeki büyüme temaslarının son derece verimli geçişlerini aktaran Tiryakioğlu, görüşmelerde Türkiye ile Suriye arasında ticari ve ekonomik işlerin birleştirilmesinin derinleştirilmesine yönelik önemli adımların atıldığını ifade etti.
Suriye’nin ekonomik potansiyelini ortaya çıkaracak yatırım alanlarını ve fayda sağlayacak iş birlik modellerini serbest bırakmayı aktaran Tiryakioğlu, sınır ticaretinin canlandırılması, yatırım ortamının matematiksel ve ikili ticari ilişkiler kurumsal bir temele oturtulacak hukuki düzenlemelerin hayata geçirilebilir konularını ele aldıklarını dile getirdi.
Kuraklık ve Tarımsal Riskler
Türkiye’nin son dönemde karşı karşıya kaldığı iklimsel tehditlere de değinen Tiryakioğlu, 2025 yılı Mart ayı son 35 yıl ve kurak dönem olarak kayıtlara son verilmesi dile getirildi. Özellikle Ege, Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde ciddi su stresi yaşandığını aktaran Tiryakioğlu, su tasarrufu ve kuraklığa dayanıklı tarım modellerinin yaygınlaştırılmasının vurgulandığını vurguladı.
Zirai don nedeniyle meyve bahçelerinde önemli kayıplar yaşandığına işaret eden Tiryakioğlu, Antep fıstığı bahçelerinin ise bu afetten patlaması çok daha az etkilendiğini söyledi.
ABD’nin bazı uygulamalarının yapıldığı ek gümrük vergilerine de değinen Tiryakioğlu, bu durumun küresel ticaret savaşlarını tetikleyerek birçok ülkede esneklik sağlayacağına dikkat çekti.
Tiryakioğlu, “Türkiye, %10’luk ek gümrük vergisi oranıyla diğer karşılaştırmayla daha kârlılık gösterebilir. ABD pazar rekabet avantajımızı kullanarak üretimimizi artırma fırsatı doğabilir. Birçok ürün ihracatında yeni stratejiler geliştirmeliyiz” dedi.
GTB Başkanı Akıncı: “Tarımsal Ticaretin Nabzını Tutuyoruz”
GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ise konuşmasında, borsanın Mart ayı faaliyetleri hakkında meclis üyelerine bilgi verdi. Özellikle faaliyet gösteren aylarda GTB ile TİGEM iş birliği anlaşması ürün ihalelerine vurgu yapan Akıncı, bu ihalelerin tarım sektörüne büyük bir ivme kazandırdığını ve organizasyonların artarak devam ettirdiklerini ifade etti.
Akıncı, “Gaziantep Ticaret Borsası, üreticiyle ürünü buluşturan güçlü bir organizasyon yapısına sahip. Üreticilerimizin emeğinin katkısının bulması ve tarım sektörünün daha ekonomik bir büyüme kazanması adına büyümeyi sabitleyerek sürdüreceğiz” dedi.
*
*
HHDD TIP HUKUKU KONGRESİ DÜZENLİYOR
Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği tarafından düzenlenecek olan Tıp Hukuku Kongresi‘nde malpraktis davaları ile ilgili önemli bilgiler ele alınacak
Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği tarafından Gaziantep’te, 26-27 Nisan’da Tıp Hukuku Kongresi düzenlenecek.
Kongrenin Başkanlığını Dr. Av. Cengiz Bayram, Kongre Onursal Başkanlığını Op. Dr. Samet Bayrak yapacak. Kongrede Adli Tıp Kurumu açısından Malpraktis davaları ve hekimlerin sorumluluğu, Ceza Hukuku açısından uygun tıbbi müdahale, Danıştay nezdinde hekimlerin malpraktisten kaynaklanan tazminat davalarına bakışı, diş hekimlerinin hukuki sorumluluğu, hekimler açısından taksirle öldürme ve görevi kötüye kullanma suçları, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının ceza soruşturma süreci ve 7406 sayılı yasa, hekimlerin disiplin sorumluluğu, Kadın, Doğum Hekimleri aleyhine açılan davaların analizi, tıbbi ilaç kaynaklı zararlarda eczacıların ve hekimlerin sorumluluğu, tıbbi malpraktis davalarında zaman aşımı ve hak düşürücü süreler, tıbbi malpraktis tazminat davalarında Yargıtay’ın aydınlatma yükümlülüğüne yaklaşımı, hekimlerin mesleki sorumluluk sigortalarında karşılaştığı sorunlar konuları ele alınacak.
Dr. Av. Cengiz Bayram, kongreye tüm hekim ve avukatları davet ederek şu açıklamayı yaptı
“Misyonumuz; Türkiye’de birçok sorun yaşayan hekimlerin yaşadıkları hukuksal sorunlara destek olmak ve bunlara çözüm aramaktır. Vizyonumuz; Türkiye’de görev yapan hekimlerin yaşadıkları hukuki sorunlarının çözümü aşamasında kendi alanında uzman saygın hukukçular ve 81 ilimizde merkeze bağlı olarak görev yapan hukukçular aracılığıyla onlarla dayanışma içinde olmaktır. Özellikle son yıllarda, sağlık hizmeti sunumunda önemli yeri olan hekimler ekonomik, sosyal ve hukuki anlamda birçok sıkıntı yaşamaktadır. Bu sıkıntılar; birçok hekimin mesleği bırakmasına, birçoğunun yurt dışına gitmek ve mesleğe orada devam etmek için yollar aramasına yol açmaktadır. Bu kapsamdaki bir diğer tehlike ise cerrahi branşlarda uzmanlaşma istek ve eğiliminin hızla azalmaya başlamış olmasıdır. Öyle ki bu gidişle bazı branşlarda uzman hekim bulunamaması söz konusu olacak, bu da toplum sağlığı açısından ciddi ölçüde risk oluşturacaktır. Bizler, ülkemizin sağlık gücü ve geleceğinin emaneti ve teminatı olan hekimlerimize hukuksal destek vererek var olan sorunların çözümüne az da olsa katkı sağlamak amacıyla yola çıktık. Mesleki faaliyetleri nedeniyle idare ile yargı ile şiddet ile özlük hakları ile ilgili sorunlar yaşayan hekimlerimizin yalnız olmadığını hissettirmek istiyoruz. Bu bakımdan kongremizin faydalı olacağını düşünüyoruz.”
*
*
AYINTAB’A DAİR
GAZİANTEPLİLERİN GEZİNTİ VE SAHRE YERLERİ
Antep evleri dışarıya kapalı olarak düzenlenmiş olduğundan bu mekânlarda oturan insanlar, özellikle de kadınlar, açık havaya ve yeşile her zaman özlem duymuşlardı.
Bu özlemlerini her fırsatta #sahre dedikleri kırsal alanlarda giderirlerdi. Öğle ve ikindi gezintisi için #Alleben kenarları ve bostan araları gibi yakın yerlere; gün boyu ailece yemek, içmek için #Kavaklık’a sahreye; hafta sonunu geçirmek için ise #Dutluk veya başka bir yere gidilirdi.
Merhum Ahmet Yıldırımdemir’in anlattıklarına göre; “Fransızlar işgali sırasında Kavaklık’ta, Dutluk’ta ve diğer yerlerde ne kadar yıllanmış kavak, söğüt ve ceviz ağacı varsa kendi savunmalarını bahane ederek kesmişler. Kimilerini kereste olarak satmışlar, bazılarını ise odun yaparak yakmışlardır.” Buralardaki ağaçlar 1925 yılında şehir çapında büyük bir ağaçlandırma kampanyası açılarak toplanan paralarla, her fidanın parası bir Gaziantepli tarafından ödenerek milli bir heyecanla tekrar eski yeşilliğine kavuşturulmuştu.
#Kavaklık, halka açık bir yerdi, bu yüzden en rağbet edilen sahre yeriydi. Herkes rahatça gider, istediği gibi eğlenirdi.
Buraları genellikle hafta arası kadınlara ait bir yer gibiydi. Kadınlar sabahtan gelirler, yemeklerini yaparlar, istedikleri gibi yer-içer, oyunlar oynarlardı. Akşama doğru da beyleri gelir, onlar da yemeklerini yer ve karanlık olmadan yorgun bir halde yola çıkılarak evlere dönülürdü.
Burası pazar günleri ise erkeklere aitti. Genç-ihtiyar bütün Gaziantepliler Kavaklık’a gider, kimi gruplar saz çalar, türküler söyler; kimileri sohbet eder, yemek yapar; gençler güreş tutar, bazı gençler çayırlarda top oynardı. Top suya düşüp de akıp giderken, bir kahraman çıkarak suya atlar, topu yakalar; diğerleri onun bu ıslanmış haline gülerken kimileri alkış tutardı. Sonuç olarak herkes gönlünce eğlenir, haftanın yorgunluğunu ve sıkıntılarını üzerinden atardı. Seyyar satıcılar da bu yerlerin olmazsa olmazıydı. Kimileri naneli şeker, kimileri balon, kimileri de “fırfırı” satardı.
Gezi ve dinlenme yerlerini anlatmaya devam edersek; #Kırkayak Bahçesi’nin de Gaziantep kültüründe önemli bir yeri vardı. Bu bahçe
iki kısımdan oluşuyordu. Bir kısmı ikindiden başlayarak gece saat 23.30’a kadar sanat müziği icra edilen güzel bir yerdi. İkindi faslı bitip akşam servisi açıldığında önce bir perdelik dram veya komedi sahnelenir, sazlar tekrar çalmaya başlar ve yenilip içilirdi.
İkinci kısımda ise alkol servisi yapılmazdı. Burada çay kahve içilir,
tavla ve domino gibi oyunlar oynanır eğlenilirdi.
#Çınarlı Parkı ise daha çok gençler ve öğrencilerle emeklilerin mekânıydı. Burası oğluna kız arayan kadınlar ile evlenme çağındaki genç kızların buluşturduğu yerlerdi. Özellikle yeni nişanlanan gençler buraları çok severlerdi.
#Dutluk daha çok Antepli Ermenilerin tercih ettiği mesire yeriymiş. Akşam olduğunda buradaki bağ evlerinden, ince saz eşliğinde fasıl sesleri gelirmiş.
Gaziantep’in ticari hayatı açısından da Dutluk özel bir öneme sahiptir. Bu önem Antep’te ipekçiliğin yapılmaya başlanmasıyla ilgilidir. Çünkü İpek Böceği’nin beslenmesi için dut yapraklarına ihtiyaç vardır. Ayrıca dut ağacının meyvesi de pek tatlı
olduğu için yerli Gazianteplilerin dut bahçelerini tercih ettiğini ve buraları ihya ettiklerini anlıyoruz. Buralarda bağı-bahçesi olan esnafın muhakkak bir de binek hayvanı bulunurmuş. Akşam yaklaştığı vakit, çarşılardan alacağını alır, eşeğine binerek Dutluk’un yolunu tutarmış.
Kaynak:
Mehmet Fatih Bozkurt Anılarıyla Ahmet Yıldırımdemir, Yaşadığım Gaziantep, Gaziantep, 2016
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
Cookie
Duration
Description
cookielawinfo-checkbox-analytics
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional
11 months
The cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy
11 months
The cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.