Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 04.03.2024 e gazete

admin | 04 Mart 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 04.03.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 04.03.2024 e gazete

HABER METNİ;

REEL SEKTÖRE 50 MİLYAR LİRALIK KREDİ KEFALET PAKETİ GELİYOR

Reel sektöre yönelik 50 milyar liralık kredi hacmi oluşturacak yeni bir kefalet paketi geliyor

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek:”Üreten, istihdam yaratan ve ihracat yapan iş dünyamızın her zaman yanındayız, yeni paketimizi 15 gün içinde devreye alıyoruz”

Hazine ve Maliye Bakanlığı, ihracatçıların yönelik 41 milyar lira kefalet limitli yeni destek paketini devreye sokacak. Yaklaşık 50 milyar liralık kredi hacmine ulaşılacak

İhracatçıların uygun şartlarda finansmana erişim olanaklarını oluşturacak Hazine destekli kefalet sistemini etkin olarak kullandıklarını belirten Şimşek, “Yeni kefalet paketimizi 15 gün içinde devreye alıyoruz. Sektörden gelen talepler doğrultusunda iş dünyamızı desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca bu kapsamda hazırlanan ilk pakete göre, İhracatı Geliştirme AŞ (İGE) aracılığıyla firmalara 30 milyar lira kefalet limitli sağlanacak. Paketle, KOBİ’ler için yararlanıcı başına kefalet üst limiti 45 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için 90 milyon lira olacak.

Yine İGE aracılığıyla ihracatçı KOBİ’lerin dijital dönüşüm için yapacakları yatırımlara yönelik finansman desteği de verilecek. Bu amaçla, 1 milyar lira kefalet limitli yeni bir destek paketi oluşturuldu. Paketin yararlanıcı başına kefalet üst limitinin 16 milyon lira olarak uygulanması planlanıyor.

Diğer yandan Katılım Finans Kefalet AŞ (KFK) aracılığıyla katılım finans esaslarına uygun kefalet kullanmayı talep eden firmalar için hazırlanan paket oluşturacak. Buna göre, ihracatçı ve döviz kazandırıcı faaliyeti bulunan firmalara Bakanlığın kefalet desteğiyle finansman sağlanması amacıyla 5 milyar lira kefalet limitine haiz yeni bir destek paketi hazırlandı. Söz konusu destek paketinin KOBİ’ler için yararlanıcı başına kefalet üst limiti 20 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için 40 milyon lira olacak.

DOKUZ AYDIR GERİLEYEN YILLIK ENFLASYON ŞUBATTA YÜZDE 39,1 GERÇEKLEŞTİ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek diğer yandan enflasyon ile ilgili bilgiler verdi.

Şimşek yaptığı açıklamada “Dokuz aydır gerileyen yıllık enflasyon şubatta yüzde 39,1 gerçekleşti.

Temel mallarda yıllık enflasyon geçen yılın aynı ayına göre 32 puan düşüşle yüzde 21,7, hizmet enflasyonu ise 35 puan düşüşle yüzde 59,8 oldu.

Dezenflasyon sürecini destekleyen maliye ve gelirler politikaları ile beklentilerdeki iyileşme sayesinde enflasyondaki istikrarlı düşüşün devam etmesini bekliyoruz.

Vatandaşlarımızın alım gücünü ve gelir dağılımını kalıcı olarak iyileştirecek olan fiyat istikrarına ulaşmak için politikalarımızı kararlılıkla uygulayacağız.

Uyguladığımız program ile sürdürülebilir yüksek ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştırıyoruz.

2024 yılında iç talebin 2,1 puan, net dış talebin 1,1 puan katkısıyla yüzde 3,2 büyüdük.

Dış kırılganlıkların azaltılmasında önemli bir mesafe katettik. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 0,8’e indi.

İşgücü piyasası güçlü görünümünü korudu. İstihdam yaklaşık bir milyon kişi artarken işsizlik oranı 2012 sonrası en düşük seviyesine geriledi.

İşgücü ödemelerinin gayri safi katma değer içindeki payı son çeyrekte tarihi yüksek seviyesi olan yüzde 40,5’e ulaştı.

2025 yılında ülkemiz açısından küresel ve yurtiçi koşulların daha destekleyici olmasını öngörüyoruz. Bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımları kalıcı hale getirmek için ülkemizin yapısal dönüşümünü hızlandıracak politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

*

*

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’ndan çağrı:

“İŞ CİNAYETLERİ DURDURULSUN”

2024’TE 1897 KİŞİ İŞ CİNAYETİ KURBANI OLDU

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Emekçilerin kaderi ölüm değildir. İş kazaları ve iş cinayetleri son bulsun” denildi.

TMMOB Gaziantep İKK Sekreteri Burkay Güçyetmez tarafından yapılan açıklamada, 33 yıl önce, 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu’daki kömür madeni ocağında grizu patlaması sonucu 263 maden emekçisinin kaybedildiğini hatırlattıktan sonra,  “Madenlerde, fabrikalarda, inşaatlarda, tersanelerde işyerleri çalışanların mezarı olmaya devam ediyor. Her yıl binlerce emekçi çalışırken hayatını kaybediyor. Ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekebilmek, insan hayatının, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için 3 Mart tarihi TMMOB tarafından “İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü” olarak ilan edilmiştir” dedi.

Yaşanan onca acıya, yaptılan tüm uyarılara rağmen gerekli önlemlerin alınmaması ve gerekli düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle işçilerin ekmek mücadelesinin yaşam mücadelesine döndüğünü ifade eden Burkay Güçyetmez, 2024 yılında en az 1897 işçinin, iş cinayeti nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi. Emek sömürüsünün derinleştiği, esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği son yıllarda toplu işçi ölümlerinin tarihin en yüksek sayılarına ulaştığını vurgulayan Güçyetmez, kısa süre önce de Kartalkaya’da alınmayan önlemler ve denetimsizlik nedeniyle çıkan yangında insanların hayatlarını kaybettiğini kaydetti.

 Güçyetmez, şöyle devam etti: “Denetimsizlik ve yaptırımsızlık sürdükçe iş cinayetlerini engellemek mümkün değildir. Bu durum mevcut yasal düzenlemelerin iş kazalarını ve ölümlerini önlemekteki yetersizliğinin, ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda köklü ve yapısal sorunlar olduğunun en açık göstergesidir. Oysa “elverişli koşullarda çalışma hakkı” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınmış bir haktır. Emeğin yüzlerce yıllık mücadelesi sonucunda benimsenen bu hak, “işçi sağlığı ve iş güvenliği” adıyla tüm dünyada kabul edilen temel bir çalışma ilkesi halini almıştır.

İşçi sağlığı ve güvenliği alanında 2013 yılında yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çalışma yaşamını düzenleyen tek yasa değildir. Çalışma yaşamı, 4857 sayılı İş Kanunu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olmak üzere birçok yasa ile biçimlendirilmiştir. İş yasalarının, çalışanların hakkını korumak ve geliştirmek amacını temel ilke edinmesi gerekirken, 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve alana ilişkin yapılan diğer düzenlemeler işverenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirilmiştir. Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı, ödünç işçiliği yasal hale getiren, kıdem tazminatlarını, fazla mesai ücretlerini, sendikal hak ve yetkileri budayan işçi sağlığı ve iş güvenliğini işveren yükümlülüğü olarak görmeyen, örgütlülük önüne engeller koyan düzenlemelerdir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işçi sağlığı ve güvenliği alanı, taşeronlaştırılmış, piyasa koşullarına terk edilmiştir.

Bu yasayla beraber, işverenin işçi sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü, Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri (OSGB) adıyla kurulan, irili ufaklı şirketlere bırakılmıştır. Bunun sonucunda da işçi cinayetleri ve meslek hastalıkları hızla artmıştır. 6331 sayılı Kanunu, İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Taşeronlaştırma Yasası olarak tanımlamak daha doğru olacaktır. İşverenler iş yerlerinde iş kazalarına yönelik koruyucu, etkin ve yeterli önlemlerde bulunmadıkları için, siyasi iktidar bu kazaların ölümle sonuçlanacağı bilindiği halde kazaların önlenmesi için yeterli ve etkin denetleme yapmadığından, ayrıca yükümlülüklerini yerine getirmeyen işyerlerine caydırıcı yaptırımlar uygulamadığından doğrudan sorumludur.

Ülkemizde iş cinayetlerinin, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının bu denli yaygın olmasının bir diğer nedeni de, emekçilerin sendikal haklarının baskı altında tutulmasıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller tüm çalışanlar için kaldırılmadıkça işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yol almak mümkün olmayacaktır. Sendikasız uzman, sendikasız işçi, örgütsüz bir çalışma yaşamı ile emekçiler tüm olumsuzluklara açık ve savunmasızdır. Bu savunmasızlığa karşı adil yargılanma, örgütlenme, insani koşullarda bir çalışma yaşamı ve işyerlerinde emekçilerin ölmeyeceği, yaralanmayacağı, sakat kalmayacağı bir düzen istiyoruz.

İş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir nitelikte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlarla, göz göre göre “geliyorum” diyen facialara son vermek mümkündür. Ancak bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. Bizler, her 3 Mart’ta olduğu gibi bugün de iş kazaları ve iş cinayetleriyle mücadele etmek için sesimizi yükseltiyoruz. Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İnsan onuruna yakışır, güvenli ve güvenceli çalışma hakkımız, mesleğimiz için sesimizi yükseltiyoruz. Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, etkin denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.”

*

*

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR, GECE KREŞİ HİZMETİNİ BAŞLATIYOR

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, çalışan ailelere destek olmak amacıyla gece kreşleri açıyor. Büyükşehir’e bağlı gündüz bakım evlerinde sunulan eğitim hizmetleri, gece saatlerini de kapsayacak şekilde genişletiliyor.

Çocukların güvenli bir ortamda kaliteli eğitim almasını sağlamak için planlanan gece kreşleri, akşam saat 19.00’dan sabah 07.00’ye kadar hizmet verecek. 3-6 yaş arasındaki çocuklara yönelik bu yeni uygulama için başvurular alınmaya başlandı.

GECE KREŞLERİ HAFTANIN 7 GÜNÜ HİZMET VERECEK

 Gece kreşleri, haftanın 7 günü hizmet sunacak ve ailelerin ihtiyacına göre aylık ya da saatlik kayıt seçenekleriyle faaliyet gösterecek. Sabah ve akşam bölümü uygulamasıyla birlikte gündüz bakım evleri 24 saat açık olacak.

Detaylı bilgi almak isteyen aileler, 0342 211 12 00 numaralı telefonu arayarak 8225 dahili hattından bilgi alabilecek.

*

*

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE “SOSYAL MEDYA: MELEK Mİ, ŞEYTAN MI?” KONULU PROGRAM DÜZENLENDİ

SANKO Üniversitesi’nde “Sosyal Medya: Melek mi, Şeytan mı?” başlıklı söyleşi programı düzenlendi.

Programa konuşmacı olarak katılan İstanbul Beykent Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ebru Güzel, konuşmasında; “Dikkat, eğlence ve oyun mantığıyla kurgulanmış sosyal medya acaba adı gibi gerçekten sosyal mı?” dedi.

Eleştirel bir bakış açısıyla dijital platformların ticari birer şirket olduğunun unutulmaması gerektiğinin ve kullanıcıların “dijital emek” harcadığı her bir platformun gönüllü içerik üreticisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Güzel, bu durumdan en çok mağdur olan kesimin de çocuklar olduğunu belirterek 2019 yılında yaptığı Eşikteki Çocuk (Kırmızı Kedi Yayınları) başlıklı araştırmaya değindi.

Dikkat ve kaynak aktarımını bedensel bakım, görünüş, tüketim, lüks ve influencer olmaya veren eşikteki çocukların benlik saygılarında yıllar sonra gözlemlenen ciddi sonuçları olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Güzel, “Yetişkin kadınların bile çocuklaştığı görülen dijital mecralarda çocukların ne ölçüde etkilendiğini araştırmak elbette ki farklı bilim dallarının sorumluluğundadır” diye konuştu.

 “Şöhret, güzellik, medya, moda, lüks, eğlence, oyun, dikkat ve endüstri sarmalında en özel varlığının bir cihaz mı yoksa özdeğer mi olduğunu unutan yetişkin insanın yozlaşma çanlarını duyması oldukça zorken çocuklar için durum daha zordur” diyen Prof. Dr. Güzel şunları kaydetti:

 “Dijital medyanın kitlesel düzeyde kullanım amaçlarına bakıldığında ve satın alma davranışlarımızın neredeyse iki kişiden biri olarak fenomenler aracıyla yönlendirildiği dikkate alındığında internetin olumsuz yanları ağır basar. Annelik, oyun, ilişkiler gibi çocukluğun da dejenere olduğunu dijital medyalarda izlemek oldukça üzücü.”

SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram ile akademik ve idari personelin katıldığı programa, öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

*

*

AYINTAB’A DAİR

ESKİDEN LOKANTADAN YEMEK YEME YOKTU

AYIP SAYILIRDI

EVİNİN KIYMETİNİ BİL!

Lokantalara bir etek para verip de millete hava yapma, otur evinde iftarını hazırla, çayını demle, kahgeni al,  Allah’a şükür et, iftarını yap.

Acı eşini dostunu da çağır, amaan bu yemeğe misafir mi çağırılırmış deme, misafir bulduğunu yer, merak etme.

Öyle hatli haşemli sofra düzmeye gerek yok. Ramazanın feyzine ulaş, gösterişi boş ver.

Akşama iftara ne bişiriym şaştım kaldım deyenlere:

· Alaca çorba,taze soğan, bayat ekmek

· Bakla tavası,bulgur pilavı, sarımsaklı yoğurt

· Eşgili taraklık, pirinç pilav

· Eşgili ufak köfte , taze antep biberi

· Kuşbaşı etli firik pilav, marul cacığı

· Karışık kış dolması, ev ekmeği

· Kurutulmuş  taze fasulye, bulgur pilavı, sarımsaklı yoğurt

· Lebeniye çorbası, lahmacun

· Lebeniye çorbası, firik pilav

· Lebeniye çorbası, çiğköfte

· Loğlazlı  aş, salata,  turşu, ayran

· Malhıdalı  aş,  ev ekmeği, turşu, taze soğan

· Malhıdalı  küfde, yaprak ekşilemesi

· Mercimekli aş, üstüne yağda yumurta

· Mıcırık  aşı, turşu, taze soğan

· Mercimekli çorba, narekşili, soğanlı, ayvalı lahmacun

· Özbek pilavı, turşu, ayran

· Pirinçli kıymalı börek, pekmezli aşure

· Kurutulmuş  pirpirim aşı, yağlı küfde

· Lebeniye çorbası, süzek yapması

· Şaştım aşı, pirinç pilav

· Şehriyeli bulgur pilavı, salata, turşu, ayran

· Şiveydiz, bulgur pilavı

Orucu açar açmaz yemeğe başlanmaz, önden kahvaltılık, çorba ikram edilir.

Sofrada hurma, kahge, meyan şerbeti bulundurulur.

Asım MIHÇIOĞLU

*

Şaştım aşı

Kuşbaşı et kendi yağında veya az zeytinyağı ile kavur, hafif kahverengiye dönerken ince doğranmış soğan at örsele. 1 kaşık karışık salça atılıp salçanın ekşisi gitsin diye o da beraber az daha kavur, üzerine sıcak su ekleyip altını kıs ıpıl ıpıl pişşin.

Eşit miktarlarda kebaplık soğanı, ayvayı ve patatesi soy doğra, hepsinin iriliği bir birine yakın olsun, yaklaşık ceviz büyüklüğünde olsun.

Etin üzerine at pişince hafif ateşte pişşin, altını kapatınca üzerine bir fincan nar pekmezi dök tamamdır.

Yanında pirinç pilav ve soğuk ayran eyi olur.

*

MICIRIK AŞI

Yapması: Kuru patlıcan başını güzelce yıkayıp üzerini geçecek suda biraz yumuşayana kadar kaynat.

Yarı pişen patlıcan başlarını soğuk suya koyun ve bir kaç kez soğuk suyla yıkayıp süzdür.

Diğer tarafta kazana yağı koy, kızınca soğanı kavurduktan sonra salçasını katıp kavurmaya devam.

Tencereye 2-3 bardak sıcak su koy, patlıcanları da at, patlıcanla salça birbirine girsin sevsin.

Yıkanmış pirinci kazana at, altını kıs, az suyunu çekmeye başlayınca doğranmış sarımsakları at pilav oluncaya kadar bekle. Bu pilav dik olmamalı hafif ölgün olmalı.

Yemek pişti. Altını kapat, tavaya yağı koy kızınca bir kepçeye bir kaşık kuru nane bir kaşık da kırmızı biber koy, bir elinle yemeğin üstüne tut, öteki elinle kızgın yağı kepçenin üzerine dök , coss desin.

Kapağını kapat demlensin tamamdır.

Yemesi :Yanında ev ekmeği , turşu, taze soğan, ayran eyi olur…

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Salı 04.03.2024 e gazete için 1 yorum

  1. Muhammed dedi ki:

    Secim ne zaman.artik sabrımız kalmadı.yillardir makarna ve çorba yemekten usandık.her secim oy verdiğimiz Ak parti bu ülkeyi daha kötü ve yaşanmaz hale getirdi.gercekten çok sıkıldık artık.

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı