Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 29.01.2024 e gazete

admin | 29 Ocak 2025 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 29.01.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 29.01.2024 e gazete

HABER METNİ;

Suriye’de tüm kapılar açıldı!

 SURİYE’YE YILLIK 350 MİLYON DOLARLIK BİR İHRACAT YAPIYORUZ

Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, yeni dönemde Türkiye ile Suriye arasındaki ticari ilişkileri değerlendirdi.  Kadooğlu, “Biz bugüne kadar Suriye’ye sadece Öncüpınar ve Cilvegözü sınır kapılarından ihracat yapıyorduk. Şimdi denizyolu da dahil tüm kapılar açıldı” dedi.

Suriye’nin 11 Ocak’ta gümrük vergilerinde büyük artışlar yapması üzerine Ticaret Bakanlığı heyetinin yaptığı çalışmalar sonucunda 269 ürünün gümrük vergisinde revizyona gidildiğini hatırlatan Başkan Celal Kadooğlu, “Yeni Suriye yönetimi ile çok kuvvetli ilişkilerimiz var. Bu iyi ilişkilerin ticareti de büyük ölçüde artıracağına inanıyoruz” diye konuştu.

BAKANLIĞIMIZA RAPOR HAZIRLADIK

 Suriye hükümetinin tüm gümrük kapılarında gümrük vergilerini büyük ölçüde artırmasının ardından yaşanan süreçle ilgili bilgi veren Celal Kadooğlu, “Gümrük vergileri yüzde 300-500’lere varan oranda artınca ihracatımız durma noktasına gelmişti. Gümrük kapısında 4 bine yakın TIR ve kamyondan oluşan 6 kilometre uzunluğunda kuyruk meydana geldi. Biz bu kadar artışın yanlış olduğunu, mantığının bulunmadığını anlattık ve konuyu hassasiyetle Ticaret Bakanlığımıza ve ilgili yerlere rapor ettik. Ticaret Bakanlığımız çok hızlı bir şekilde aksiyon alarak Suriye yönetimi ile temasa geçti. Ticaret Bakan Yardımcımız Mustafa Tuzcu başkanlığında görüşmeler başlatıldı. Ticaret Bakanlığımız, hububat, bakliyat ve temel gıdalar alanında, makul gümrük vergilerinin ne olabileceği konusunda bizden bir rapor istedi. Biz ürün bazlı olarak hazırladığımız raporu Bakanlığımız heyetine ulaştırdık. 23 Ocak’taki görüşmelerde, gümrük vergilerinin revize edilmesine karar verildi. 27 Ocak’ta 269 üründe vergilerde indirime gidildi. Bu güzel gelişmede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.

DENİZYOLU İLE İHRACAT KAPISI DA AÇILDI

Suriye’ye yapılan ihracatın hızla artarak çok daha iyi bir noktaya geleceğine inandıklarını ifade eden Başkan Kadooğlu, şöyle devam etti:

“Bu gümrük tarifesi sadece bizim kapılarımızda geçerli olan bir konu değil. Yeni Suriye yönetimi bütün gümrük kapılarında aynı tarifeyi uyguluyor.  Bundan sonraki süreçte daha fazla ihracat yapacağımız kanaatindeyiz. Çünkü  daha önce sadece Cilvegözü ve Öncüpınar’dan Suriye’ye ihracat yapabiliyorduk. Ancak şu anda Suriye’nin tüm gümrük kapılarından, hatta deniz yoluyla da ihracat yapabilecek kapasiteye gelmiş durumdayız. Yani Suriye’nin tüm kapıları ihracata açılmış oldu. Gelinen aşamada, ihracatımız kesinlikle eski günlerdekinden çok daha iyi bir noktaya geleceğini söyleyebiliriz.”

HUBUBAT BAKLİYAT İHRACATI İKİ KATINA ÇIKACAK

Suriye’ye ihracatı en fazla artıracak sektörlerden birisinin hububat ve bakliyat olduğuna dikkat çeken Kadooğlu, “Biz sektör olarak yani hububat ve bakliyat alanında Suriye’ye yıllık 350 milyon Dolarlık bir ihracat yapıyoruz. Bana göre, önümüzdeki süreçte bu rakamı  500-600 milyon Dolara yükseltebilecek durumdayız. Çünkü, gümrük vergilerinde revizyonun yapılması ve iki ülke arasındaki ilişkilerin kuvvetli olması hızlı bir artış sağlayacaktır. Bakın, 11 Ocak’ta gümrük vergileri artınca ihracat durma noktasına geldi. Ticaret Bakanlığımız hemen harekete geçerek 23 Ocak’ta Suriyeli yetkililerle Şam’da toplantı yaptı. 27 Ocak’ta da 269 üründe vergiler revize edildi.  Sürecin bu kadar hızlı işlemesi, Suriye ile ilişkilerimizin ne kadar kuvvetli olduğunu göstermektedir” şeklinde açıklamada bulundu.

Kadooğlu, Suriye’nin yeniden imarında en büyük rolü Türk firmalarının alacağını sözlerine eklerken, “Suriye 12 yıldır savaşıyor. Savaş döneminde ve sonrasında Suriyelilere en büyük desteği biz verdik. Bunun yanında Suriye’nin kalkınma sürecinde en iyi, en kaliteli ve en hızlı hizmeti verebilecek tek ülke Türkiye’dir” dedi.

*

*

BAŞKAN TAHMAZOĞLU ÇİFTÇİLERLE BİR ARAYA GELDİ

TAHMAZOĞLU ÇİFTÇİLERE BUGÜNE KADAR 44.500 TON YEM DESTEĞİ SAĞLADI

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu yem desteği başvurusunda buluna çiftçilerle bir araya gelerek sohbet eti.

Çiftçilere bugüne kadar 44.500 ton yem desteği sağlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, 7.000 ton daha yem desteği vererek bu rakamı 51.500 tona çıkaracak. Şahinbey Kongre Sanat Merkezi’nde yem desteği için kayıt yaptıran çiftçilerle bir araya gelen Başkan Tahmazoğlu çiftçilere sohbet ederek verilen desteklerle ilgili düşüncelerini sordu.

ÇİFTÇİMİZE DESTEĞİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ

“BU YIL ÇİFTÇİLERİMİZE 7.000 TON YEM DESTEĞİNDE BULUNACAĞIZ”

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu üretimin artması için çiftçiye verilen desteğin artarak devam ettiğini belirterek, “Üretimi arttırmak adına çiftçilerimize destek olmaya devam ediyoruz. Bu yıl çiftçilerimize 7.000 ton yem desteğinde bulunacağız. Daha önce 44.500 ton yem desteğinde bulunmuştuk. Bu dağıtacağımız 7.000 ton yem desteği ile birlikte bu miktar 51.500 tona çıkacak. 7.000 ton yemin maliyeti 100 Milyonu bulurken pazarlıkla bunu 71 Milyon 500 Bine düşürdük. Bunun yarısını biz karşılayacağız. Çiftçimize bunun maliyeti neredeyse üçte bir fiyatına gelecek. Şahinbey Belediyesi olarak üretimi destekliyoruz. Çiftçilerimize verdiğimiz destekle hem çiftçimiz hem de vatandaşımız kanacak” dedi.

*

*

ŞAHİNBEY MİLLET KÜTÜPHANESİNE ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN İLGİ

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun Gaziantep’e kazandırdığı en önemli eserlerden olan Türkiye’nin en büyük ikinci kütüphanesi olan Şahinbey Millet Kütüphanesi’ne öğrenciler yoğun ilgi gösteriyor.

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, gençlerin geleceğini şekillendirecek en önemli adımın eğitim olduğunu vurgulayarak, Şahinbey Millet Kütüphanesi’nde sundukları hizmetlerle gençlere her türlü desteği sağlamaya devam ediyor. Modern bir mimariye sahip kütüphane, sessiz ve konforlu bir çalışma ortamıyla öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanırken, Şahinbey Belediyesi ayrıca öğrencilere çorba ve çay ikramında da bulunuyor.  Başkan Mehmet Tahmazoğlu, gençlerle sık sık bir araya gelerek hem çalışmaları hakkında bilgi alıyor hem de moral desteği sağlıyor. Öğrencilerin istek ve önerilerini birebir dinlemek için kütüphaneyi düzenli olarak ziyaret eden Başkan Tahmazoğlu, bu buluşmalarda sıcak ve samimi bir iletişim kurarak gençlerin motivasyonunu artırıyor.

 “GENÇLERİMİZ GELECEĞİMİZİN TEMİNATIDIR”

Şahinbey Millet Kütüphanesi’nde gençlerin modern bir çalışma ortamına sahip olduğunu ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, “Eğitim, bir bireyin ve bir toplumun en önemli gücüdür. Gençlerimizin huzurlu ve verimli bir ortamda çalışması için Şahinbey Millet Kütüphanesi’ni modern imkanlarla donattık. Sadece kitap okumak veya ders çalışmak değil, aynı zamanda onların sosyal gelişimlerini desteklemek için burada sık sık bir araya geliyoruz. Gençlerin başarılarına tanık olmak ve onların yanında olmak bizim için gurur verici” dedi.

BAŞKAN TAHMAZOĞLU’NA TEŞEKKÜR ETTİLER

Kütüphaneyi kullanan öğrenciler, sunulan hizmetlerden ve Başkan Tahmazoğlu’nun desteklerinden oldukça memnun olduklarını ifade ederek “Burada ders çalışmak çok verimli. Sessiz ve huzurlu bir ortam var. Başkanımız da sık sık gelip bizimle sohbet ediyor. Bu da bizi hem motive ediyor hem de değerli hissettiriyor,” ifadelerini kullandı.

Şahinbey Millet Kütüphanesi, gençlerin hedeflerine ulaşmaları için sağlam bir zemin hazırlarken, Başkan Mehmet Tahmazoğlu da eğitime ve gençlere verdiği destekle gönülleri fethetmeye devam ediyor.

*

*

SANKO OKULLARI BASKETBOLDA ÜÇ KUPA KAZANDI

SANKO Okulları Yıldız Kız Basketbol Takımı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “3×3 Basketbol Turnuvası”nda şampiyonluk kupasını kazanırken, Küçük Kız ve Erkek Basketbol takımları ise il üçüncülüğü kupasının sahibi oldu.

Ertuğrulgazi Spor Salonu’nda düzenlenen turnuvada Nehir Karaoğlu, Deniz Kızılateş, Betül Nakıpoğlu, Yağmur Diken ve Ada Palta’dan oluşan SANKO Okulları Yıldız Kız Basketbol Takımı birincilik kupasını kazandı. Can Ökkeş Şahin, Ahmet Ege Şiveydinli, Yiğit Aydın ve Murat Sürmelihindi’den oluşan Küçük Erkek Takımı ile Beren Fesli, Zeynep Haksal, Öykü Dağdeviren ve Sevinç Buse Göymen’den oluşan Küçük Kız Takımı ise üçüncülük kupasını aldı.

SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, sporcularını ve öğretmenleri Burak Almacı’yı kutlayarak başarılarının devamını diledi.

*

AYINTAB’A DAİR

YASALA DAVETİ-YASALA SAHRESİ

Ölüm hayatımızın bir gerçeğidir.

Bizim toplumlumuzda ölüm esnasında ve sonrasında ölenin ardından yapılması gereken bir dizi işlemler vardır. Bunlar;” teçhiz, tekfin, defin, cenaze, yakın kişi ve akrabalara düşen sorumluluklar, ölüler adına hayır işleme ve kabir ziyaretleri gibi çok geniş kapsamlı” dini düzenlemelerdir.

Cenaze işleminin duyurulması, cenazenin yıkanması ve gömülmesi usul ve adetleri bir dizi dinsel vecibelere ve ritüellere uygun olarak yapılırken, cenazenin defninden sonraki uygulamaları bölgelere, illere göre farklılıklar gösterebilir.

Toplumumuzda vefat edenin defin işleminin ardından ailesi tarafından ölü evinde taziyeleri kabul etmek esastır.

Ölünün ardından yapılan ritüeller ona duyulan saygının, sevginin gereği olarak kabul edilmektedir.

Ölü evinde aş kaynamaz.

“Ölüyü böreksiz, düğünü beleksiz yapma” diyen atalarımız cenaze çıkan eve eş dost ve akrabaları, komşuları yemek yapar götürürler. Yemek  götüremeyenler de tatlı, börek, çay, şeker, pirinç, yağ gibi ihtiyaçları getirirler.

Ölenin ardından mevlit; yedisinde, yirmisinde, kırkında, elli ikisinde kuran okutmak, yiyecek ikram etmek, ölüyü anmak ve dua etmek gelenektir.

Eski Türk adetleri içinde de “Yas süresinin bitmiş olduğu anlamına gelen bazı ölüyü anma merasimleri vardır.” Bu merasimler genellikle yeme içme ve bir araya gelerek ölenin ardından onu yad edecek uygulamaları kapsar. Bu merasimlerde ölen kişinin hayata gözlerini yumduğu “o andan itibaren ölü öbür dünyadaki varlığını sonsuza kadar sabitlemiştir ve böylelikle yaşayanlar ölüm aracılığıyla içine girmiş oldukları bu nahoş ve zahmetli durumu arkalarında bırakırlar. Bu umut ve rahatlama anında içinde bulunan suskunluk doğal neşeye dönüşür. Yeni ruh hali şarkılar, müzik, dans ve bozkırda yapılan sevilen spor müsabakalarıyla, kendini belli eder.”

İşte o Eski Türk ölü merasimlerine benzer uygulamalardan  biri de Gaziantep’te karşımıza çıkmaktadır.

Bu adetin adı YASALA’dır.

Ölenin ardından aile üyeleri, akrabaları, eşi, dostu ve komşuları acı kayıplarından dolayı karalara bürünürler, yas tutarlar.

Cenaze sahipleri bu süreç içinde eve kapanırlar. Ağıtlar yakarlar. Gülmez, eğlenmez, yüksek sesle konuşmazlar. Evde ağır yas havası hâkim olur, insanların davranışları   vakurdur.

Hatta komşuları bile sessizliğe bürünür; radyo, televizyon açmaz, açsalar bile kısık sesle dinler, düğün nişan varsa ölünün kırkı çıkana kadar ertelenir, yas sürecine katılırlar.

Antepliler cenaze çıkan evdeki ailelerin içinde bulundukları o ağır yaslı sürecin insan üzerinde bıraktığı acılı, kederli, hüzünlü havasını bildikleri için, cenazenin kırkı çıktıktan sonra aile dostları onları bu ortamdan çıkarmak, yalnız olmadığını hissettirmek, sosyal hayata tekrar dahil etmek için yemek daveti verirler, buna da” YASALA “denir.

Yasala; bir yemek daveti vesilesiyle cenazesi olan ailenin üzerinden yası kaldırmak, hüznü, kederi almaktır.

Yasala ev içinde olursa YASALA DAVETİ, ev dışında; bağ evinde veya sahrede yapılırsa YASALA SAHRESİ denir.

Yasala davetleri insanımızın maddi ve manevi manada yardımlaşmasının, paylaşmasının, ölenin ardından ona duyulan saygının, sevginin en güzel ifadesidir.

Bu davetlerde kazanlar dolusu yöresel yemekler yapılır, birlikte yenir.  Yemekler yanında tatlı ve meyveler ikram edilir, yapılan sohbetlerle kederli ailenin üzerindeki hüznün dağıtılmaya çalışırlar, teselli edilir. Hayatın devam etmekte olduğu hatırlatılır.

Yasala geleneğini bugün pek de hatırlayan kalmadı maalesef.

Keşke yaşatabilsek!

Belki de bu ve buna benzer adetlerle modern kent hayatında yalnızlaşan insanlarımıza bir nebze olsun yalnızlığını unutturabilirdik. Bu sayede hem acımız hafifletmiş olur hem de sosyal dayanışmamızı, insani ilişkilerimizi daha sıcak seviyede tutma imkânı bulabilirdik belki de.

Yazan.Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı