Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 09.12.2024 e gazete

admin | 09 Aralık 2024 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Ekonomi, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 09.12.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Pazartesi 09.12.2024 e gazete

HABER METNİ;

ERDOĞAN 5113 DEPREM VE SOSYAL KONUT ANAHTAR VE TAPU TESLİM TÖRENİ”NDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep Güneyşehir’deki konutların inşasında emeği geçen başta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları canı gönülden tebrik ettiğini söyledi.

Gaziantep’te ilk olarak Güneyşehir’e gittiklerini, yapımı tamamlanan 5 bin 113 deprem ve sosyal konutun anahtar ve tapu teslim törenini gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta da Kahramanmaraş’ta 155 bininci afet konutunun anahtarını teslim ettiklerini anımsattı.

Bugün de Gazianteplilerin yeni evlerine kavuşmalarının sevincine ortak olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “6 Şubat depremlerinden sonra ‘Erdoğan bu enkazın altında kalır’ diyen kifayetsizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz. Maddi anlamda Antep’in kayıplarını telafi edecek kararlılığa da imkâna da biz sahibiz. Söz verdiğimiz gibi en son hak sahibi kardeşimiz de yuvasına kavuşana kadar inşallah durmadan dinlenmeden çalışacağız. Bu hususta yüksek hassasiyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarımıza, belediyelerimize, sivil toplum örgütlerimize, Antep’in her duyarlı evladına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.”

Erdoğan, Düzbağ İçme Suyu projesi ile şehri kaynak kalitesi ile içme suyuna kavuşturduklarını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Toplam 25 kilometre uzunluğundaki GAZİRAY Metro projemizi başarıyla tamamladık. Gaziantep Büyükşehir Belediyemizin finansmanıyla 32 vagondan oluşturduğumuz yerli ve milli tren setimizi yakında tamamlıyoruz. İnşallah önümüzdeki aylarda vatandaşlarımızın kullanımına açacağız.”

*

*

TÜRKİYE’NİN İKİNCİ BÜYÜK KÜTÜPHANESİ’Nİ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN AÇTI

Şahinbey Belediyesi tarafından Gaziantep’e kazandırılan Türkiye’nin en büyük ikinci kütüphanesi “Şahinbey Millet Kütüphanesi” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle hizmete açıldı.

Şahinbeyliler tarafından coşkuyla ve çiçeklerle karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılışın ardından kütüphanede gençlerle bir araya geldi. Başkan Mehmet Tahmazoğlu’nu hem Türkiye’nin en büyük ikinci kütüphanesi için hem de gençlere yönelik faaliyetlerinden dolayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gaziantep’imizde de böyle bir kültür sanat merkezinin olması, Anadolu’nun göbeğinde olması, bizim için ayrı bir iftihar vesilesi” dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GENÇLERLE BULUŞTU

Şahinbeyli vatandaşlar tarafından coşkuyla ve çiçeklerle karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar’ın duasının ardından açılış kurdelesini katılımcılarla birlikte kesti. Şahinbey Millet Kütüphanesi’nin hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7’den 77’ye herkesin dolup taşacağı bir mekân olması temennisiyle, Ya Allah Bismillah” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Şahinbey Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen Gençlik Buluşması’na katılarak, gençlerin sorularını yanıtladı.

“BİZİM İÇİN İFTİHAR VESİLESİ”

Gençlerle yaptığı konuşmasında “Türkiye’de bu tür kütüphaneler, bu tür sanat merkezleri ancak AK Parti tarafından yapılabiliyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Ankara’daki eserimizi yaptığımız zaman birileri ‘Yapamaz, edemez’ falan diyorlardı. Yaptık ve şu anda dünyanın değişik yerlerinden gelen bütün devlet başkanları orayı gezdikleri zaman ‘Bu projenin bir örneği bize verilebilir mi’ diyorlar. Biz de ‘Tabi bu tür şeyleri kıskanmıyoruz. Yeter ki alın, böyle bir projeyi sizin ülkenizde de böyle bir projeyi uygulayın’ diyoruz. Gaziantep’imizde de böyle bir kültür sanat merkezinin olması, Anadolu’nun göbeğinde olması, bizim için ayrı bir iftihar vesilesi. Sizlerin vasıtasıyla 81 ilimizdeki tüm gençlerimize, istikbalimizin teminatı olan tüm evlatlarımıza, sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum. Anadolu’nun göbeğinde, Gaziler diyarında, Gaziantep’imizde böyle bir merkezin açılmış olması hakikaten bizim için bir iftihar vesilesi. Bütün bu eserlerle beraber gençlerimiz bu kitaplardan istifade edecekler ve bu istifadeyle kalmayacak buraya bir çekim alanı oluşturmak suretiyle de gençlerimiz burayı kendileri için merkez haline getirmiş olacaklar” dedi.

 “GENÇLERİMİZE YÖNELİK FAALİYETLERİNİ DE TAKDİRLE KARŞILIYORUZ”

“Hasbihal edeceğimiz, hemhal olacağımız gençlik buluşmamızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diyerek açıklamalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Umudunuz, enerjiniz, hüsnükabulünüz için sizlere yürekten teşekkür ediyorum. Şahinbey Belediye’mizi bu güzel programı gerçekleştirdiğimiz millet kütüphanesini şehrimize kazandırdığı için tebrik ediyorum. Burası aynı zamanda Türkiye’nin en büyük ikinci kütüphanesiymiş. Şahinbey Belediye’mizin 218 bin öğrenciyi ecdadımızla buluşturduğu Çanakkale gezileri başta olmak üzere, gençlerimize yönelik faaliyetlerini de takdirle karşılıyoruz” diye konuştu.

Yapılan projelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı örnek aldığını ifade eden Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ağırlamaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun ev sahipliğinde Şahinbey Millet Kütüphanesi önünde gerçekleşen açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir ve milletvekilleri ile vatandaşlar katıldı.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 2. KÜTÜPHANESİ

14 bin 492 metrekarelik araziye kurulan Şahinbey Millet Kütüphanesi, aynı anda 4 bin 500 kişiye hizmet veriyor.

Çalışma salonunun 7/24, kütüphanenin ise 08.00-18.00 saatleri arasında hizmet verdiği tesisten bugüne kadar yaklaşık 100 bin öğrenci ve vatandaş faydalandı. Yaklaşık 80 bin üyesi olan kütüphane 1 milyar 77 milyon 644 bin TL maliyetle tamamlandı.

*

*

“TEMENNİMİZ, SURİYE’NİN HASRETİNİ ÇEKTİĞİ HUZURA VE BARIŞ ORTAMINA KAVUŞMASIDIR”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şahinbey Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı.

AK Parti’nin temelinde kardeşlik, muhabbet, dayanışma ve diğerkâmlık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “‘Muhabbetten Muhammed hâsıl oldu, Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl.’ Millete ve memlekete sevdalı bu kadronun hamuru, kardeşlikle, kardeşlik hukukuyla yoğrulmuştur” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyalardan değerli evlatlarını istiklali ve vatanı için gözünü kırpmadan toprağa veren, kadri kıymeti halk katında da Hak katında da bilinen Gazianteplilerle bir araya gelmenin bahtiyarlığı içinde olduğunu belirtti.

“BURADAN 13 YILDIR SURİYELİ MUHACİRLERE KOL KANAT GEREN GÜNÜMÜZÜN ENSARLARI ÇIKAR”

Gaziantep’in istiklalin, istikbalin, vatanın, ay yıldızlı al bayrağın gölgesinin ne manaya geldiğini en iyi bilen şehirlerden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’in her delikanlısının birer Karayılan, Şahin Bey, Şehit Kamil olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te anaların er doğurduğunu, bu toprakların suyunu içip havasını soluyan, ekmeğini yiyen, kültürü ile beslenen her Gazianteplinin mayasının Türkiye’nin mayası, sevdasının Türkiye’nin sevdası, davasının Türkiye’nin davası olduğunu kaydetti.

Gaziantepli olmanın şerefle, iftiharla taşınan imrenilmesi bir kimlik ve bir aidiyet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şehirden şehitler, gaziler, yiğitler, kahramanlar, yurdunu, milletini, devletini seven, kalbi Türkiye’nin nabzına ayarlı vatanperverlerin çıktığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan Türkiye’ye ekonomide, üretimde, ticarette öncülük eden iş insanları çıkar. Buradan tam 13 yıldır Suriyeli muhacirlere kol kanat geren günümüzün ensarları çıkar. Bugün bir kez daha Antep’in engin yürekli yüce gönüllü insanlarını içtenlikle tebrik ediyorum” diye konuştu.

Gaziantep halkını özellikle insanlık ve kardeşliğin sınandığı Suriye krizinde sergiledikleri vicdanlı duruş için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Provokasyonlara gelmeden, 13 yıl boyunca mazlumlara vakarlar sahip çıktınız. Kardeşlik hukukunu gözettiniz, muhalefetin kışkırtmalarına kulak asmadınız, ecdadın tertemiz mirasına leke sürdürmediğiniz, bu milletin başını yere eğdirmediniz. Rabbim hepinizden razı olsun” ifadelerini kullandı.

Tarihin, Gaziantep’in ve Gazianteplilerin misafirperverliğini yazacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarih, tüm aksi propagandalara rağmen Türkiye’nin bu insanlık sınavını nasıl başarıyla verdiğini yazacaktır. Tarih, ‘insan hakları nutku’ çekenlerin nasıl kucak açtığını elbette yazacaktır. İnanıyorum ki sizler de bizim gibi sınırımızın hemen ötesinde yaşanan kritik gelişmeleri takip ediyorsunuz. İdlib’deki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali, son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor. Türkiye’nin 910 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğu bir ülkedeki gelişmelere gözlerini kapaması elbette mümkün değildir. Perşembe günkü Millî Güvenlik Kurulu Toplantımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yakışır ciddiyetle sahadaki durumu değerlendirdik. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim bizim, hiçbir ülkenin bırakın toprağını çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak temennimiz, komşumuz Suriye’nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına süratle kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz, gerçekten çok zor günler geçirdi, çok ağır bedelleri ödedi, çok büyük zulümler gördü.”

“AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFINI NASIL UNUTABİLİRİZ?”

Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini, kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla sivillerin canice katledildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “12 milyona yakın Suriyeli evini, yurdunu, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 10 binlerce kadın, çocuk, bebek, yaşlı başka ülkelere göç etmek isterken yollarda can verdi. Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz?” dedi.

Kuşatma altında bir dilim ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölen sivillerin nasıl unutulabileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Daha bunun gibi hepimizin yüreğini dağlayan pek çok trajediye, katliama, insanlık ayıbına komşumuz Suriye’de şahit oldum. DEAŞ’ından PKK’sına kadar terörün kanlı yüzünü Suriye sahasında hem de çok vahşi bir şekilde mücadele ettik. Türkiye kendisi için istediğini komşuları içinde işten bir devlettir. Ekonomik kalkınması, toplumsal huzuru, iç barışı ve güvenliği ile nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep içinde aynı temennilerde bulunuyoruz. Hatay’ın esenliğine nasıl önem veriyorsak, Hama’nın, Humus’un, Şam’ın, Rakka’nın, Aynularab’ın da güven içinde olmasını arzu ediyoruz. Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. 1000 yıldır bu coğrafyada yan yana yaşıyoruz, inşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olamaya devam edeceğiz. Şu hakikati artık, herkesin görmesi ve kabullenmesi gerekiyor, Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Suriye artık tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz.”

“SURİYE TOPRAKLARI SAVAŞA DOYMUŞTUR”

Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Türkiye olarak, millî güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim. Sorumluluk sahibi tüm aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi, tüm bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır. Kan dökerek, can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını, son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir. Şunu artık herkes kabul etmelidir, Suriye toprakları savaşa doymuştur, kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmiştir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği, kendi vatanlarında gönül huzuruyla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir.”

Türkiye’nin yegâne amacının tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliği olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günden beri hep bunu savunduklarını, hep bunun için çalıştıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları her şeyi de sadece ve sadece bunun için yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti: “Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizine çözüm bulmak için de elimizi uzatırken de gayemiz daima buydu ama Şam rejimi, Türkiye’nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? ‘Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.’ Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır. Huzurun hâkim olduğu, barışın hâkim olduğu, Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana, sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye’yi göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye’de barışın sağlanması için gösterdiği çabaları tüm dünyanın çok iyi bildiğini ve takdir ettiğini belirterek, katıldıkları her uluslararası toplantıda Türkiye’nin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ettiklerini söyledi.

Muhalefetin bu gerçeği bir türlü görmediğini ve görmek istemediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP’nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de yine aynı sebepler vardı. Sosyal medya paylaşımları, bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor” diye konuştu.

“Eski yönetimin marazlı yaklaşımını, CHP’nin yeni yönetiminin de aynen devam ettirmesi, CHP adına utanç vericidir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Sayın Özel’in grup toplantısında hükûmetimizin Suriye politikasıyla ilgili sarf ettiği sözlerin ileri tutar hiçbir yanı yoktur. Anlaşılan Sayın Özel, iyice kızışan parti içi iktidar kavgasından başını kaldırıp dünyada ne olup bittiğini takip dahi edemiyor. Tıpkı devrik genel başkan gibi birilerinin eline tutuşturduğu kâğıtları okuyarak saçma sapan iddiaları gündeme taşıyor. Kendisine tavsiyem şudur: Siz, Şam rejiminin değil Türkiye’nin ana muhalefet partisisiniz. Dolayısıyla gelişmelere Ankara merkezli bakmanız beklenir. Haleplilerin, Türkiye’ye ve ay yıldızlı al bayrağımıza muhabbet duyması, soruyorum CHP’yi niçin rahatsız ediyor? Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönme ihtimalinden CHP yönetimi neden rahatsız oluyor? Türkiye’nin bölücü terör belasını sınırlarından uzaklaştırma iradesinin Allah aşkına size dokunan tarafı nedir? Eski yönetim döneminde CHP’yi enfekte eden etnik köken ve meşrep virüsünden ne zaman kurtulacaksınız? Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız? Sayın Özgür Özel, CHP’yi normalleştirecekse Türkiye meselesinde eski yönetimin bıraktığı kötü mirasla da hesaplaşması özellikle gerekir.”

“GÖREVİMİZ AZİZ MİLLETİMİZE AŞKLA HİZMETTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’de başlattıkları 8. Olağan Kongre sürecini tam anlamıyla kardeşlik şöleni havasıyla devam ettirdiklerini belirterek, ilçe kongrelerinin neredeyse tamamlandığını, geçen haftadan itibaren il kongrelerinin startını verdiklerini söyledi.

Kongre takviminin tüm siyasi partilere örnek olacak şekilde ilerlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eski yol arkadaşlarımızla bir araya geliyor, ahdimizi yeniliyoruz. Yeni isimlerle, yeni yüzlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Emektarlarımızın tecrübesini baş tacı ederken gençlerimizin heyecanını çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin yıllarca AK Parti içinde “kardeş kavgası” çıkmasını beklediğini anlatarak, “Birileri, bizim birbirimize düşmemiz için ellerini ovuşturup sinsice hesap yaptı. Onları her defasında hüsrana uğrattık. AK Parti kadroları arasında ayrılık görmeyi murat edenler, 22 yıl boşuna beklediler. İnşallah on yıllar boyunca da boşuna bekleyecekler. Aramıza nifak sokmak istediler, fitne çıkarmak istediler, başaramadılar. Allah’ın izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaklar” değerlendirmesinde bulundu.

Her kongrelerini bir bayrak yarışı ve nöbet değişimi olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Nöbeti devreden arkadaşlarımız oldu, nöbeti devralan arkadaşlarımız oldu, nöbet yerinde devam eden arkadaşlarımız oldu. Bu süreçlerin tamamını partimize, hareketimize, dava ahlakımıza yakışır şekilde icra ettik. Dikkatinizi çekerim, ‘nöbet’ sözünü bilerek kullanıyorum çünkü bu makamlar, bu koltuklar 24 saat müteyakkız olmayı gerektiren, kendisi için değil davası ve milleti için ihdas edilen yerlerdir. Bizim görevimiz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir. Bizim görevimiz, Türkiye’yi her alanda daha da yüceltmek, Türkiye hedefleriyle buluşturmaktır. Bizim görevimiz, milletimizin namusumuza emanet ettiği iradesine gölge düşürmemektir, ülkemizi ilelebet payidar ve muzaffer kılmaktır. Bizim görevimiz, insanımızın derdiyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sorunlarına çözüm üretmektir.”

“MİLLETE HİZMET YOLUNDA YORGUNLUK, DARGINLIK, KÜSKÜNLÜK YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çare bulamadıkları meselenin vatandaşın değil kendilerinin meselesi olduğunu dile getirerek, “Saramadığımız bir yara vatandaşın yarası değil bizim yaramızdır. Bize ekşiyen bir yüz, kırılan bir gönül varsa vebal altındayız demektir. Unutmayınız, millete hizmet yolunda yorgunluk yoktur. Millete hizmette dargınlık, küskünlük, kırgınlık yoktur. Yerine göre fedakârlık yapacağız, yerine göre cefaya talip olacağız, yerine göre bedel ödeyeceğiz, yerine göre canımızı ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

Şartlar ne olursa olsun yılmayacaklarını, yorulmayacaklarını, azimden ve gayretten taviz vermeden birlikte yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şairin dediği gibi ‘Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.’ Birlikte aşacağımız daha çok çetin yolumuz var. Teşkilatımdan özellikle rica ediyorum: Asla umutsuzluğa kapılmayın, karamsar olmayın. Daha önümüzde beraber yürüyeceğimiz çok uzun mesafeler var. Daha nice yıllar boyunca AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye aşkla, şevkle, samimiyetle hizmet etmeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

*

*

ZEYTİNLİKLER CIVIL CIVIL

Aralık ayının başındayız. Bir dostumla zeytin bahçesine gittik.

Bağlar, bahçeler sarıya teslim olurken, zeytinlikler yemyeşil.

Hava soğuk. Yağmur yağmasına rağmen toprak suya doymadığı için henüz çamur yok.

Zeytinlikler cıvıl cıvıl ! Zeytin bahçelerinden, uzaktan bir türkü namesi okşuyor kulaklarımı…

O an geçmişe gittim… Zeytin hasadı yaptığımız günler geldi aklıma.

Bizim de bir zamanlar zeytinliğimiz vardı.

Atla, eşekle, at arabasıyla, otomobille zeytine gitmek, ailecek zeytin toplamak adettendi.

Zeytin hasadı için havanın durumu yakından takip edilir, günler öncesinden malzemeler hazırlanır, işçiler çağırılırdı.

Günlerce süren zeytin toplamaları oldukça meşakkatli geçerdi.

Zeytini ağaçtan toplamak için önce ağacın altını kapatacak genişlikte geniş şallar açılır, zeytinin dallarına sırıklarla vurularak tanelerin şallar üzerine dökülmeleri sağlanırdı.

Toplanan zeytinler bir yere yığılır, allefler çörünü çöpü ayıklar, yeşilini karasını ayırır, çuvallara doldur, ata arabası, at, eşek, katır sırtında evlere taşınırdı.

Zeytini toplasanız bile hemen yağını çıkartamazdınız. Sıkım için mahserlerden gün almak, topladığınız zeytinleri günlerce bekletmek zorundaydınız.

Evlere, depolara taşınan zeytin çuvallarındaki zeytin taneleri mahserede sıkılacağı günü beklerken n ısınır, yumuşar, ulardı.

Zeytin, mahserlerde mengeneler altında preslenir, elde edilen yağlar geniş kaplarda toplanır, oradan da kazan, varil veya depmelerle taşınır, dinlendirilirdi.

Taze zeytinyağı mutlaka dinlendirilmesi gerekirdi. Bekletilen zeytin yağının  tortusu dibe çöker, saflaşan yağ tenekelere doldurulur; ya satılır ya da evde kullanılırdı. ,

Taze zeytinyağını evlerde bekletilirken dibe çöken tortu asla atılmaz, ( pirina,mırrık)    toplanır, sabun yapılırdı. Sabunu da eve çağırılan ya sabuncu ustasına  ya da konu komşudan bu işi bilen biri tarafından içine kostik katılır, kaynatılır sabun elde edilirdi.

Onca zorluğuna rağmen zeytin toplamanın güzellikleri de vardı. Zeytin hasadı esnasında söylenen türküler, şarkılar, yapılan yarenlikler, okunan maniler, yenen yemekler, sofra başı sohbetleriyle zahmetli zeytin toplama işi, unutulmaz anlara dönüşürdü.

İklim eskiden daha sertti. Elde sırık zeytin dallarını çırparken ellerimiz buz keser, burnumuz donardı

Düne göre şimdi zeytine gitmek, zeytin toplamak daha kolay. Modern ulaşım araçları zeytinlikleri yakın eyledi. Artık bilek gücünün yanında teknolojinin aletleri de var.

Yeni zeytin sıkma fabrikaları ürünü kısa sürede mamul hale getirdiği gibi, yağın kalitesini arttırırken , büyük oranda ürün  kaybının önüne geçmekte.

Elde elektrikli zeytin çırpma aletleri, topla zeytini, doldur çuvala, beklemeden gönder zeytin yağı fabrikasına, el değmeden birkaç saat sonra kehribar sarısı zeytin yağını teslim al.

Ancak her şeye rağmen zeytinin bakımı, zeytin toplamak yine zor, yine zahmetli vesselam.

Yazan:Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş

Fotoğraf:Zeytin hasadı.

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı