Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Çarşamba 27.11.2024 e gazete
HABER METNİ;
GSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ADNAN ÜNVERDİ:
-“REESKONT KREDİSİ KULLANIP DÖVİZ ALAN BAZI FİRMALAR MAĞDURİYET YAŞIYOR”
İHRACATTA REESKONT KREDİSİNDE CEZAİ MÜEYYİDE SORUN YARATIYOR
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Merkez Bankası reeskont kredisi kullanan bazı firmaların döviz alımları nedeniyle haksız şekilde mağduriyet yaşadıklarını belirtti.
Ünverdi, zorlu piyasa koşullarına rağmen üretim ve ihracata devam eden sanayicilerin, ihracat bedelini bozdurduktan sonra tekrar hammadde almak için döviz almaları nedeniyle Merkez Bankasının uyguladığı cezai işlemle karşılaştıklarını kaydetti.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi için ivedi olarak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirten Adnan Ünverdi, şunları dile getirdi:
“İhracat odaklı üretim yapan firmalarımız hammadde olarak çoğunlukla ithal girdiği kullanmaktadır. Bu süreçte finansman ihtiyacını Merkez Bankası kaynaklı reeskont kredisi ile desteklemeye çalışan ihracatçılarımız, ithalata yönelik döviz alımları nedeniyle Merkez Bankası tarafından cezai müeyyide ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu konuda kapsamlı bir düzenleme ile uygulamanın netleşmesi ve çözüme kavuşması zorunlu haline gelmiştir.”
İşletmelerden gelen taleplerin arttığını ve konuya ilişkin çok sayıda örnek olduğunu dile getiren Ünverdi, şu ifadeleri kullandı:
“Üyelerimiz üretici, ihracatçı ve ithalatçıdır. Buna bağlı olarak hammaddesini yurt dışından getirmektedir. İhracat ve Döviz Kazandırıcı Hizmetler Reeskont Kredisi Uygulama Talimatı kapsamında döviz almama taahhüdüne ilişkin olarak, döviz alındıktan sonra 5 iş günü içinde yeniden döviz satışı yapılması ile kredi vadesi boyunca 50 bin ABD doları tutarına kadar döviz alımları istisna kapsamına alınmış olmasına rağmen bu limitlerin dışında işlem gerçekleştiren firmaların da cezadan muaf tutulması gerekmektedir. Bu nedenle cezai işlem yapılmadan önce firmaların neye binaen ve nasıl döviz alımı yaptıklarının netleştirilmesi ve haksız ceza kesilen firmalara da iadelerinin yapılmasını talep etmekteyiz.”
*
*
Dünya Halı Sektörünü Fuar Heyecanı Sardı
DÜNYA HALI SEKTÖRÜNÜN GÖZÜ İSTANBUL’DA
Halı ve zemin kaplamaları sektörünün en prestijli küresel buluşma noktası olan CFE Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı İstanbul 2025, Ocak 2025’in başında ikinci kez kapılarını açıyor. İlki 2023 yılının aralık ayında düzenlenen fuar, dünya genelinde çok büyük bir yankı uyandırarak iyi bir başlangıç yapmıştı.
Türkiye’nin sektörel fuarcılıktaki gelişiminde düzenledikleri halı farının önemli rol oynadığını ifade eden Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin KAPLAN, bu yıl fuara olan ilginin daha fazla arttığına dikkat çekerek çok sınırlı sayıda satılabilir alan kaldığını ve halı, yer kaplamaları ve tamamlayıcı sektörlerden firmaların fuarda yer bulabilmeleri için acele etmeleri gerektiğini vurguladı.
Dünya halı sektörünün gözü İstanbul’a çevrildi
Başkan Kaplan yaptığı açıklamada, “CFE Halı ve Yer Kaplamaları Fuarı Türk halı sektörü adına en gurur verici etkinliklerimizden birisi olmuştur. Üretimde ve dış ticaretteki öncü konumumuzu, sektörün küresel çapta en önemli fuarı haline getirmemizle taçlandırmış olduk. Türkiye’deki iki halı ihracatçı birliği olarak TÜYAP ile iş birliği halinde organize ettiğimiz bu fuar daha ilk yılında muazzam bir başarıya imza atmıştır. İkinci yılında İstanbul Fuar Merkezi’nin üç holünü daha kullanarak toplam satılabilir alan kapasitemizi artırdık. Yurt içinden ve dışından daha fazla katılımcıya ev sahipliği yapabileceğiz. Bugün itibari ile satılabilir çok sınırlı bir alan kalmış olup, bu fuarda yer almak isteyen firmaların acele etmelerini tavsiye ediyorum. Firmalarımızı ve ürünlerimizi müşterilere daha yakından tanıtmak, yeni iş fırsatları yaratmak ve sektör genelinde daha güçlü bağlar kurmak için bu özel etkinliği çok iyi değerlendirmemiz lazım. Firmalarımızın müşterilerini ve irtibatta oldukları yabancı alıcıları bilgilendirerek fuara davet etmesini genel faydamız adına önemli buluyorum.” dedi.
Fuara yurt içi ve yurt dışından büyük talep var
Sınırlı sayıda satılabilir stant alanı kalan fuar, 7-10 Ocak 2025 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olup mevcut 11 holün tamamı bu fuar kapsamında kullanılacaktır. Fuarda el yapımı halı ve kilimler, makine yapımı halı, kilim ve paspaslar, seccade çeşitleri, tekstil zemin kaplamaları (duvardan duvara), esnek zemin kaplamaları, laminant, ahşap ve parke, doğal taş, mermer ve seramik karolar, suni çim ve spor zeminleri, lifler, iplikler ve tekstiller, tekstil makine ve aksesuarları, döşeme ekipmanları, temizlik ve uygulama teknolojileri, dernekler ve yayınlarla ilgili stantlar müşterilerini ağırlayacaktır.
*
*
GAZİANTEP GIDA SEKTÖRÜ CİDDE’DEN MEMNUN DÖNDÜ
Korkmaz: Firmalarımız satış anlaşmalarına da imza attı
Gaziantep Ticaret Odası (GTO), Gaziantep gıda sektörü temsilcisi 30 firma için T.C. Ticaret Bakanlığı desteğiyle Suudi Arabistan’ın Cidde kentine yönelik “Sektörel Ticaret Heyeti ve İkili İş Görüşmeleri” organizasyonu düzenledi.
Cidde’de 100’den fazla Suudi Arabistanlı alıcı firma ile bir araya gelen GTO üyesi gıda firmaları oldukça başarılı geçen ikili iş görüşmelerinde satış anlaşmaları da yaparak Gaziantep’e geri döndü.
Organizasyon sonrası açıklamalarda bulunan GTO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Korkmaz, “Cidde organizasyonumuz beklediğimizden çok daha başarılı geçti. Gıda sektörü temsilcisi 30 üye firmamız Gaziantep’in üretim ve ihracat potansiyelini tanıtma fırsatı elde etti. Gerçekleştirdiğimiz ikili iş görüşmelerinde Gaziantep’in gıda sektöründeki güçlü konumu sayesinde ticari iş birliği fırsatları yakaladık. İl ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlayacak ihracat bağlantıları kurduk. Firmalarımız direkt satış anlaşmalarına da imza atma başarısı gösterdi.” dedi.
T.C. Ticaret Bakanlığı destekli organizasyon ile Gaziantep ve Suudi Arabistan arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesinin ve ekonomik iş birliklerini güçlendirilmesini hedeflediklerini vurgulayan Korkmaz, gıda sektörü özelinde Gaziantep’in üretim ve ihracat rakamlarını arttırmasında Suudi Arabistan pazarının önemli bir potansiyele sahip olduğunu ekledi.
İkili iş görüşmeleri organizasyonuna GTO heyeti ve Suudi firmaların yanı sıra T.C. Cidde Başkonsolosu Mustafa Ünal, Ticaret Ataşeleri Oğuz Şahin ve Ahmet Güneş ile birlikte Cidde Ticaret Odası Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Sultan Hamid katılım sağladı.
*
*
ŞAHİNBEY 162 ÖĞRENCİYİ DAHA UMREYE GÖNDERECEK
Şahinbey Belediyesi, Gaziantep Valiliği öncülüğünde 7’incisini düzenleyeceği “Umre Ödüllü Kitap Okuma Yarışması” için protokol imzaladı. Şahinbey Belediyesi 2017 yılında başlattığı proje kapsamında 997 öğrenciyi Umreye göndermiş olacak.
Gaziantep Valiliği, Şahinbey Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü 162 öğrencinin Umre’ye götürülmesi için protokol imzaladı. Proje kapsamında lise 1, 2 ve 3’üncü sınıf öğrencileri, Şahinbey Belediyesi tarafından dağıtılacak kitap üzerinden sınava tabi tutulacak. Düzenlenen sınav sonrasında okuların 1’ncisi, 2’ncisi ve 3’üncüsü Umre’ye gitmeye hak kazanacak. Vali Kemal Çeber, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Erdal Kılınç ve İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar, arasında imzalanan protokol ile Şahinbey ilçesindeki lise öğrencilerinin katılacağı ödüllü kitap okuma yarışması sonucunda dereceye giren 162 öğrenci Şahinbey Belediyesi tarafından Umre’ye gönderilecek.
ÇOK AMAÇLI BİR PROJE
Gaziantep Valisi Kemal Çeber, yapılabilecek en güzel projelerden biri olduğunu ifade ederek “Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’nun aklettiği ve uygulayıp geleneksel hale getirdiği çok anlamlı bir proje için bir araya geldik. Yedincisi düzenlenen ve toplumsal karşılığı en üst düzeyde alınmış bir proje. İmzalanan protokolle lise öğrencilerimize kitap okutuyoruz. Bu başlı başına bir iş. Benzerleri de kütüphanelerimizde ve farklı projelerle yapılıyor. Bu projede kitap okutmanın yanı sıra kitabı iyi okursan ve bu kitapla ilgili yapılacak sınav da dereceye girersen sana ömrünün en güzel seyahatini yaptıracağız deniyor. Kutsal beldelerin ziyareti ömürde yapılacak en güzel ziyarettir. Gençlerimiz hem kitap okuyup hem de dini öğreniyor. Düzenlenen projeden dolayı ve eğitime vermiş olduğu destekten dolayı Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJE
Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı “Şahinbey Belediyemiz yine Türkiye’ye örnek olacak bir projeye imza atıyor. Öğrencilerimizi kutsal topraklarla buluşturduğu için Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.
GENÇLERİMİZİ OKUMAYA TEŞVİK EDİYORUZ
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu gençleri okumaya teşvik etmek istediklerini belirterek, “Dinimizin ilk emri ‘Oku’nun gereği olarak öğrencilerimize dağıtmış olduğumuz kitaplarla yarışma yapıp onları kutsal topraklarla buluşturuyoruz. Gaziantep Valiliğimizin himayesinde bu yıl projemizin 7’incisini gerçekleştireceğiz. Şu an lisede okuyan yaklaşık 55.000 öğrencimize kitaplarımızı dağıtacağız. Dağıtılan kitaplarını okuyacaklar ve önümüzdeki ay içerisinde de sınav yapacağız. Her okuldan başarılı olan ilk üç öğrencimizi ara tatilde kutsal topraklara uğurlayacağız. Buradaki amacımız gençlerimizi kitap okumaya teşvik ederek bilim ve ilimle iç içe olmalarını sağlamak. Şu ana kadar dağıtmış olduğumuz kitap sayısı 16.000.000’u aştı. Şehrimize kazandırmış olduğumuz ve 4.500 kişilik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük ikinci kütüphanesi olan Şahinbey Millet Kütüphanemizde ve mahallelerde açmış olduğumuz 13 tane Millet Kıraathanelerinde gençlerimizi kitaplarla buluşturuyoruz. Millî Eğitim Bakanlığımız ile birlikte 21 tane Z kütüphaneyi okullarımıza kazandırdık. Türkiye Yüzyıl’ında gençlerimizin daha çok okumasını istiyoruz. Gençlerimizin başarısı bizleri de mutlu ediyor. Buna vesile olan Gaziantep Valimiz Kemal Çeber’e, Şahinbey İlçe Kaymakamımız Emin Taşçı’ya, İl Milli Eğitim Müdürümüze, İl Müftümüze teşekkür ediyorum” dedi.
GENÇLERİN UNUTAMAYACAKLARI BİR YOLCULUK
İl Müftüsü Dr. Hüseyin Hazırlar projeden dolayı Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ederek “Bu şehrin çocuklarına özgü ve onlara özel olarak hazırlanan projede bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Geleneksel hale getirilen bu muhteşem bir proje. Gençlerimiz okuduğu kitaptan elde ettiği bilgi neticesinde başarı sıralaması yapılıyor, daha sonra mübarek beldeye uğurlanıyor. Gençlerimizin bu yaşlarda mukaddes mekân, kardeşlik ve tarih bilincini bu yolculuk vesilesi ile almaları hayatlarında unutamayacakları bir güzellik oluyor. Projeye desteklerinden dolayı Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.
ÖĞRENCİLERİMİZİN OKUMA KÜLTÜRLERİ GELİŞİYOR
Şahinbey Belediyesi’nin 2017 yılından bu yana Umre ödüllü kitap okuma yarışması düzenlediğini ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Erdal Kılınç “Gaziantep Valiliğimizin öncülüğünde 2017 yılından bu yana Şahinbey Belediyemiz ile yürüttüğümüz proje kapsamında lise Umre ödüllü kitap okuma yarışması düzenliyoruz. Bu yarışmayla çocuklarımız okudukları kitapların içeriği açısından milli ve manevi değerler taşıyan kitaplarla buluşurken hem de okuma kültürleri gelişiyor. Aynı zamanda da çok kıymetli toprakları ziyaret etme fırsatı bulunuyor. Bu muhteşem proje için Şahinbey Belediye Başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.
*
Gaziantep Şehir Hastanesi bünyesindeki Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde yetişkinler ve çocuklar için farklı 4 hidroterapi havuzu ile otel konforunda fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmeti sunuluyor. Farklı şekilde spor yaralanmaları ve kas iskelet sistemi problemlerine karşı ekstra bir tedavi olarak suya karşı direnç egzersizleri, kuvvet çalışmaları yaptırarak, termal suyun etkisiyle kasları gevşetip tedavi yaptıklarını anlatan Dr. Dündar, “Yürüyüş egzersizleriyle, farklı şekilde modüllerde denge koordinasyonları geliştirmeye çalışıyoruz. Bu suya girdim çıktım tarzı değil, tamamlayıcı sonuç almak için yaptığımız bir uygulama. Fizik tedavi hastaları ve sportif reaksiyon hastaları, ameliyat olanlar da belirli dönemlerde girebiliyor.” dedi. Hidroterapinin havuz tedavisi veya su tedavisi olarak geçtiğini ve suyun tedavi etme özelliğini burada kullandıklarını ifade eden Spor Hekimi Uzman Doktor İbrahim Dündar, tesiste nörolojik rehabilitasyonda, çocuk ve engelli hastalarda da kullanma imkanı olduğunu, hastalara konfor sağlamak için lift sistemlerinin bulunduğunu anlattı. Hastalar otel konforunda , bireysel olarak tedavi görüyor “Genelde farklı seanslar uygulanıyor, kadın erkek ayrı seanslar oluyor. Şu an yeni olduğumuz için ortalama günlük 3-4 ayrı hasta alıyoruz. Günlük ortalama yarım saat ile bir saat arası 8-10 hasta alma kapasitemiz var. Grup alınması durumunda sayımız daha da artacaktır. Konfor ve imkan, kapasite açısından hastalarımızı tedaviye alıp konaklama durumlarımızda var. Bu destekleyici bir tedavidir. Sağlık turizmi açısından da hastanemize faydası var. İleriye dönük bu konuda planlarımız var.” Suyun Kaldırma Kuvvetinden Yararlanılıyor
Fizyoterapist Furkan Sezen ise suyun fiziksel özelliklerini kullanarak hastaları tedavi ettiklerini söyleyerek, “Özellikle suyun kaldırma kuvveti, sıcaklık ve basıncı sayesinde hastaları dış ortamdan daha bağımsız ve rahat bir şekilde tedavi ediyoruz. Normal şartlarda yer çekiminin yüzde 90’ınını su kendisi alıyor. Hastaların eklemlerine yüzde 10’luk bir yük biniyor. Bu da egzersizlerini rahatça yapmalarını sağlıyor.” ifadelerine yer verdi. Fizyoterapist Eşliğinde Egzersizler Yapıyoruz Yaklaşık 1 aydır tedavi gören Recep Kırmızıgül, “Su içinde dizini daha rahat hareket ettirebiliyorsun. Normal spor hareketlerine göre daha rahat hareket edebiliyorum. Su olmayınca daha zor oluyor.” diye konuştu.
*
*
MERYEM ANA KİLİSESİNDEN HAPİSHANEYE
1918-1921 yılları arasında üç yıl süren Antep işgali sürecinde, abluka altına alınan Antep, Fransız topçusunun attığı 80 bin pare top mermisiyle harabeye dönmüş, Ermenililerin oturduğu Bey Mahallesi, Tepebaşı Mahalleleri hariç neredeyse şehirde taş üstünde taş kalmamıştır.
Düşman güçleri tarafından Türk mahallelerinde camiler yerle bir edilirken, Ermenilerin yoğunlukla oturdukları mahallerdeki kiliseler fazla zarar görmezler.
Zarar görmeyen kiliselerden biri de Meryem Ana Kilisesidir.
25 Aralık 1921’den sonra, Antep harbinin nihayetinde şehirde yaşayan Ermenilerin Fransız işgal kuvvetleriyle birlikte şehri terk etmelerinin ardından, Meryem Ana kilisesi uzun yıllar boş kalır ve hizmet vermez.
Cumhuriyetin ilanını müteakip Gaziantepli kendi yaralarını sarmak, viraneye dönen şehri tekrar yaşanabilir hale getirmek için hummalı bir çalışma başlatır.
İşte o tarihlerde şehirde ve yörede suç işleyen tutkulu ve hükümlülerin aldıkları cezayı geçirebilecekleri yeterli büyüklükte bir hapishane de yoktur.
1930 yılında Gaziantep Valiliğinin talebi üzerine hazineye ait olan ve âtıl duran; “Gaziantep merkez Tepebaşı Mah.3 Pafta,101 Ada,2 Parselde kayıtlı olan; 2281,13 metrekare yüz ölçümüne sahip hazine adına kayıtlı; “eski Meryem Ana Kilisesi Adalet Bakanlığına, Ceza ve Tevkif Evi olarak kullanımına terk edilir.
1930 yılında Kilise binası içinde hükümlülerin kalabilecekleri bölümler teşkil edilirken, kilise çevresinde harabe duvarlar onarılır, yükseltilir, sokağa açılan pencerelere tel, demir mazgallarla güvenlikli hale getirilir.
Binanın iç ve dışında kilisenin mimarisine zarar verecek, aslını ortadan kaldıracak herhangi bir işlem yapılmaz.
Kilisede gerekli tadilatlar yapıldıktan sonra; “için de bine yakın mahkûm ve mevkufu barındıran, iki büyük koğuştan ibaret “cezaevi haline getirilir.
Ayrıca Hapishane içinde idare bölümleri yanında bir de mahkûmların ihtiyaçlarını giderecek dükkân açılır.
7 Haziran 1934 Gaziantep Gazetesinde bu dükkânın ihaleye verilmesi için ilana çıkılır.
İlanda; “Daimî Encümenden Hapishane binası dahilindeki İdarei Hususiyeye ait bir bap dükkân icara verilecektir. Talipliler 25-6 934 pazartesi günü saat 10 da teminatlar ile birlikte Vilayet Encümeni kalemine müracaatları ilan olunur” denerek duyurusu yapılır.
Hapishane fiziki yapısı itibarıyla cezaevine uygun olmadığı gibi cezaevi içindeki tutuklu ve hükümlülerin istenmeyen olumsuzluklara zemin hazırlayacak bir yapıdadır.
Hapishanenin resmi bir idari yapısı olmasına rağmen, cezaevi içinde hükümlü ve tutuklular arasında ayrı bir yapılanma söz konusudur.
“Koğuş çavuşları birer derebeyi imişler. Koğuşlarına gelen gerek fukara gerek zengin ağzını açamazmış, evinden yemek gelmezse, evden neden yemek gelmiyor diye darılırlarmış. Ayıca da haftada kaç lira takdir ederse koğuş çavuşu onu alırmış.
Hapishane Antepli, köylü pekmezci, Kilisli, Nizipli gibi parçalara ayrılmış, bunlardan bir tanesi aşağı inip helâya gidecek olursa birkaç tanesi birden ellerinde bıçak öyle inerlermiş.
Bir yüz birli ile bir müebbet beraber gezerken, yanlarına bir on senelik veya beş senelik yakın olamazlarmış. Derhal bıçaklar çekilir, vuruş başlarmış.
Hele altı aylıkların hiç gezme hakkı yokmuş. Vay mı ki bir altı aylık veya bir senelik mahkûm insin de avluda gezsin! Bunlara imkân ve ihtimal yokmuş. Her koğuş çavuşunun bir postu varmış, içerde yani koğuşta. Postu serer zarlar attırır, esrar nargileleri takırdarmış.
Kimse kimsenin koğuşuna gidip gezmezmiş. Koğuşta birisi bir terbiyesizlik yaparsa hemen koğuş çavuşu onu yıkar, falakayı ayağına takar, kanatıncaya kadar dövermiş. Kapıdan bakan gardiyan ise, ne yapıyorsunuz diye sorarsa onlarda,” terbiye veriyoruz “derler ve işi görmezden gelirlermiş.
İçeride kumar oynayanlardan para zar tutulur, dışarı müdüriyete verilir ama müdür içeriye girer; “Öp babayın elini “der ve tutulan para ve üstelikte koğuştan toplanan birkaç kuruşta avucuna sıkıştırılır, O da içeriye girdiğine ve gireceğine pişman olur ve meselede bu suretle kapatılır gidermiş. İçerde bıçak, kama gibi aleti carihadan başka rakı ve esrarda gırıla gidermiş. “
Hapishanede hijyen yeteri kadar sağlanmadığı için sık sık salgın hastalıklarla karşılaşılırken ,bunun ortadan kaldırması için de sık sık “Hapishanede umumi temizlik” yapılırmış.
Hatta Şubat 1935 de “hapishanede çıkan lekeli humma vakası üzerine Vilâyet Sıhhat Meclisince hapishanede umumi ve köklü temizlik yapmak için de hapishane boşaltılmış…
“Hafif cezalı mahpuslar Boyacı camiine kaldırılmış ve bütün mahpusların temizlenmesi için üç hamam ayrılmıştır. Mahpuslar bu hamamlarda yıkanmakta, tıraş edilmekte ve elbiseleri ütüden geçirilmektedir. Hapishanenin koğuşları da temizlenip, çarpılmakta ve fenni tahriratı yapılmıştır.
Bina gerçek manada hapsine kullanımına uygun olmadığı için hapisten kaçma vakalarına da sıkça rastlanır. Bu kaçışlar içinde en önemlisi ve uzun yıllar halkın hafızasında kalan ise ;“ 13-14 Son teşrin(kasım) 1937 pazar gecesi şiddetli fırtına sırasında hapishane duvarını delmek suretiyle kaçanlardır.”
İdam mahkumlarından “Bostancı Osman, Arzaplı Hasan, Lohanlı Mehmet Ali, Zambırlı Abdullah cümle kapısının solunda münferit bir odada, Halepli Abdo ise bu Odanın garbında hapishane dershanesinin içinde kapalı bir mağarada tek olarak bulunuyorlardı. Osman ve arkadaşları dershane ile kendi odaları arasındaki bir metre kalınlığındaki duvarı delerek dershaneye geçmişler. Burada Abdo’nun odasını açarak, onu da beraber aldıktan sonra dershaneden yukarı doğru çıkan merdivenin sağındaki duvarı delmişler, buradan Ermenilerce silah gizlenmiş bir mağaraya geçmişler, mağaradan da sokak duvarını delip “kaçmışlardır.
Kaçaklardan “Bostancı Osman ve Arzaplı Hasan izlerini kaybettirirler. Diğerleri uzun takip sonunda yakalanır cezaları infaz edilir.
Zaman içinde “Hiçbir suretle hapishane ittihazına elverişli olmayan bu bina mahkûm ve mevkuf adedinin fazlalığından dolayı büsbütün oturulamaz bir hale gelir.”
Bunun üzerine 1941 yılında “Cezaevi dahilindeki iç tamirat ile, su tesisatının olsun temini için Müddei umumi muavini Kemal Kınoğlu tarafından yaptırılan keşif evrakı Adliye vekaletine gönderilir.”
Bilir kişinin talep ettiği tadilatlar yanında, “Adliye vekâletince şehrimizde bir hapishane binası inşası tekerrür etmiş ve bunun tahsisatı, projesi gelerek binanın inşaatı münakasaya konulur.”
Ancak” dünya harbi yüzünden inşaat malzemesi Fiatlarının artmış bulunması bu inşaata talip çıkmamasına sebep olmuştur. Malzeme Fiatlarının rayice göre artırılması ve plânda görülen bazı noksanların ikmali için dosya vekâlete gönderilir.”
“Adliye vekâleti proje ve Fiatlarda istenilen tadilâtı kabul eder.”
Hazineye ait olan ve geçici olarak Cezaevi hizmeti sürdürülen kilise binası; “Maliye bakanlığınca 24.8.1945 tarih 31/37-25/14931 sayılı emirleriyle” adalet bakanlığına (Ceza ve Tevkif Evi Gen Md.) Resmen tahsis edilir.
Gaziantep’e yeni bir ceza evi yapılması uzun yıllar gündemde kalmasına rağmen yeni hapishane binası bir türlü yapılamaz.
Ancak daha sonraki yıllarda alınan bir kararla inşası gerçekleştirilen Gaziantep yeni E tipi ceza evi 1980 de hizmete girer ve hapishane olarak kullanılan Meryem ana kilisesi boşaltılır.
1984 yılında da Sayın Ali Bilenin de başında olduğu “Kurtuluş Camisi ve Külliyesi Yapma ve Yaşatma Derneğinin” önderliğinde eski hapishane yeni Kurtuluş Camisi olarak ibadete açılır ve hizmet vermeye başlar.
6 Şubat 2023 depreminde sonradan ilave edilen minaresi ve cami kubbesinin çökmesi üzerine ibadete kapatılmış, tadilat işlemlerine başlanmıştır.
Bir sonraki yazımda da hapishaneden Kurtuluş Camiine olan süreç anlatılacaktır.
Yazan: Ibrahim Alisinanoğlu-Gaziantep Miş Miş
Fotoğraf: İ.Alisinanoğlu arşivi. Bostancı Osman 1936.Gaziantep Cezaevi
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.
This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. These cookies ensure basic functionalities and security features of the website, anonymously.
Cookie
Duration
Description
cookielawinfo-checkbox-analytics
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics".
cookielawinfo-checkbox-functional
11 months
The cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional".
cookielawinfo-checkbox-necessary
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary".
cookielawinfo-checkbox-others
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other.
cookielawinfo-checkbox-performance
11 months
This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance".
viewed_cookie_policy
11 months
The cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data.
Functional cookies help to perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collect feedbacks, and other third-party features.
Performance cookies are used to understand and analyze the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.
Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.
Advertisement cookies are used to provide visitors with relevant ads and marketing campaigns. These cookies track visitors across websites and collect information to provide customized ads.