Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.11.2024 e gazete

admin | 14 Kasım 2024 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.11.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 14.11.2024 e gazete

HABER METNİ;

GAZİANTEP’TE TARIM VARSA ONLARIN SAYESİNDE

TAHMAZOĞLU DAĞITTIĞI TOHUMLARI ÇİFTÇİLERLE EKTİ

 18.506.400 KG SERTİFİKALI TOHUM 19.059.600 KG KİMYEVİ GÜBRE DESTEĞİNDE BULUNDUK

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, çiftçilerin desteklenmesi için dağıttığı buğday tohumunu ve gübreyi çiftçilerle birlikte toprakla buluşturdu.

Üretimin artması ve çiftçinin desteklenmesi için çiftçilere arpa-buğday tohumu, gübre, hayvan yemi, zeytin-fıstık fidanı, büyükbaş-küçükbaş canlı hayvan, mercimek, yonca ve İtalyan çimi dağıtımı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günler içerisinde çiftçilere buğday-arpa tohumu ve gübre dağıtımı yapan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Damlacık Köyü’ne giderek çiftçilerle birlikte tohum ve gübreyi toprakla buluşturdu.

 ÇİFTÇİLERİMİZ BÜYÜK EMEK VERİYOR

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, çiftçinin her zaman yanında olmaya çalıştıklarını belirterek, “Çiftçilerimize destek olmak, ekilmeyen tarlaların ekilmesini sağlamak amacıyla Şahinbey Belediyesi olarak, buğday arpa mercimek tohumu dağıtıyoruz. Çiftçilerimizle birlikte arpa tohumu ekimi yaptık. Şimdiye kadar 18.506.400 kg sertifikalı tohum ve 19.059.600 kg kimyevi gübre desteğinde bulunduk. İnşallah ekimlerimiz çok verimli olacak. Çiftçilerimiz büyük emek sarf ediyorlar. Yaz kış demeden hem kendi rızkını hem de vatandaşlarımızın gıda ihtiyacını karşılamak için çalışıyorlar. Biz de Şahinbey Belediyesi olarak kendilerine destek oluyoruz. Rabbim bol bereketli bir hasat mevsimi nasip etsin” diye konuştu.

*

*

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR, ÇİFTÇİLERE ÜCRETSİZ AKARYAKIT DAĞITIMINA BAŞLADI

43 BİN 15 ÇİFTÇİYE TOPLAM 4 MİLYON 842 BİN 800 LİTRE AKARYAKIT DESTEĞİ

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 43 bin 15 çiftçiye toplam 4 milyon 842 bin 800 litre akaryakıt dağıtımına başladı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, çiftçilerin maliyetlerini düşürmek ve tarımsal üretime katkı sağlamak amacıyla ücretsiz akaryakıt dağıtımına bu yıl da devam ediyor.

Bu kapsamda Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı 43 bin 15 üreticiye yönelik olarak toplam 4 milyon 842 bin 800 litre akaryakıtın ücretsiz dağıtımı, Gaziantep’in Araban ilçesindeki Türkiye Petrolleri İstasyonu’nda başladı.

Dağıtım törenine Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin katıldı. Törende Çiftçiler, traktörleriyle istasyona gelerek ücretsiz akaryakıtlarını aldı, memnuniyetlerini dile getirdi.

Başkan Fatma Şahin programda yaptığı konuşmada, çiftçinin üretimini artıracak, cebini rahatlatacak projeleri her yıl üstüne koyarak devam ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

 “Çiftçiye fide, fidan, tohum gibi birçok desteğimiz oldu. Daha sonra çiftçimize de danışıp, sorduk; onlar da akaryakıtın kendileri için çok daha iyi bir destek olduğunu ifade ettiler. Mazot maliyetinin kendileri için çok önemli olduğunu söylediler.  Bilindiği üzere çiftçi rahatlarsa şehir ekonomisi de rahatlıyor. İstihdam artıyor. İhracatımız artıyor. Bu destekten dolayı çiftçiden büyük bir memnuniyet var.”

Bu yılki mazot desteği öncesinde çiftçinin dağıtım tarihini öne çekmek gibi bir ricası olduğuna vurgu yapan Başkan Şahin, “Çiftçilerin bu isteğine göre hareket edip mazot desteği tarihini öne çektik” diye konuştu.

*

*

SERA GAZI ENVANTERİ DOĞRULAMA BELGESİ GSO’YA TESLİM EDİLDİ

KARBON AYAK İZİNİ AZALTMAYA YÖNELİK STRATEJİK PLANLARI SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Sera Gazı Envanteri Doğrulama Belgesi’ni teslim aldı.

Çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik önemli adımlar atarak “Kurumsal Karbon Ayak İzi”ni hesaplayan, raporlayan ve doğrulama sürecini tamamlayan ilk oda olan Gaziantep Sanayi Odası, TÜV SÜD tarafından hazırlanan “Sera Gazı Envanteri Doğrulama Belgesi”ni teslim aldı.

Alınan belge TÜV SÜD Satış ve Pazarlama Müdürü Serhat Demirci ile Satış Yöneticisi Serkan Yağmur tarafından GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi’ye takdim edildi.

Gaziantep Sanayi Odası’nın bu girişimi sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunurken, Gaziantep’teki diğer kurumlara ve firmalara büyük örnek teşkil edeceğini belirten GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, “Sanayinin çevresel etkilerini azaltmak ve Gaziantep’i sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şehir haline getirmek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu noktada kurumsal karbon ayak izimizi hesaplama, raporlama ve doğrulatmak işlemlerini gerçekleştirerek bu belgeyi almaya hak kazandık. GSO’nun bu başarısı, Türkiye’de sürdürülebilir sanayi ve çevre dostu üretim için atılmış önemli bir adım’’ ifadelerini kullandı.

Ünverdi, ‘’GSO olarak karbon ayak izini azaltmaya yönelik stratejik planları sürdürmeye devam edecek ve sanayicilerimizi çevresel sürdürülebilirlik alanında bilinçlendirme çalışmalarını artıracağız. Bu anlamda Gaziantep Sanayi Odası Mesleki Eğitim Merkezi’miz de (GSO-MEM), TÜBİTAK’ın Yeşil Dönüşüm konusunda bölgemizdeki tek çözüm ortağı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 60’tan fazla firmanın karbon ayak izini hesaplayarak yol haritalarını belirledik. Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulanacak yaptırımlardan etkilenmemeleri için tüm firmalarımızı GSOMEM’den bu konuda destek alarak sürdürülebilirlik çalışmalarına katılmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

*

*

14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ

– SANKO ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ DİYETİSYENİ BERK: “DİYABET HASTALIĞINDA ZAYIFLAMAK ETKİLİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNDEN BİRİDİR”

SANKO Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Nur Seda Güler Berk, diyabet (şeker hastalığı) hastalığında kilo vermenin etkili tedavi yöntemlerinden biri olduğunu söyledi.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi Koordinatörü de olan Dyt. Berk, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Dyt. Berk, “Obezite, günlük beslenmede şekerli gıdaların, yüksek kalorili yiyeceklerin yer almasına, hızlı yaşam temposu nedeniyle hazır gıdaların ve fastfood tarzı beslenme tüketimindeki artışa karşın günlük yaşamdaki hareketsizlik sonucu, alınan kalorinin harcanan kaloriden fazla olduğu bedenlerde biriken aşırı yağ kütleleri sebebiyle oluşan hastalık olarak tanımlanmaktadır. Bu durumlara bağlı olarak vücutta gelişen insülin direnci nedeniyle iştahın açılması da obeziteyi oluşturabilmektedir” dedi.

Günümüzde diyabetin de obezite gibi ciddi küresel bir sağlık sorunu haline geldiğini belirten Dyt. Berk, şöyle devam etti:

 “Vücut Kitle İndeksi (BKİ/BMİ) 30 kg/m2’den yüksek olan yani obezitenin birinci dereceden başladığı bireylerde, normal vücut ağırlığında olan bireylere göre Tip 2 diyabet hastalığının görülme riski 20 kat daha fazladır. Yani obezite ve Tip 2 diyabet hastalığı oluşumları açısından iç içe geçmiş durumdadır. Hatta obezite ve diyabet arasındaki bu güçlü ilişki nedeniyle, her iki olgu arasında nedensel bir patofizyolojik bağlantı olduğunu öne süren “diyabezite” terimi ortaya atılmıştır.”

DİYABET VE OBEZİTE OLUŞUMU BİRBİRİNİ DESTEKLİYOR

Çağın hastalığı obezitenin hızla artmaya devam ettiğini söyleyen Dyt. Berk, “Neden sonuç açısından bakıldığında obezite diyabeti, diyabet de obeziteyi destekleyen bir paradoks oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

Ülkemizde 2060 yılında nüfusun yüzde 94’ünün obez olabileceğinin öngörüldüğüne, bunun da özellikle erişkinlerde görülen Tip 2 diyabette ciddi bir artış olacağının göstergesi olduğuna vurgu yapan Dyt. Berk, şu bilgileri paylaştı:

 “Yapılan araştırmalar obez bireylerin yüzde 90’ının Tip 2 diyabet hastalığına yakalandığını göstermektedir. Bu da obezitenin tek başına Tip 2 diyabet için en önemli risk faktörlerinden biri olduğu sonucuna götürmektedir.

Obezite kısaca tedavi edilmesi gereken şişmanlık olarak tanımlanmaktadır. Bugün hiçbir sağlık sorunu olmayan hafif kilolu ya da şişman yani obez bireylerin yaklaşık 150 milyonu gelecek 10 yıl içinde Tip 2 diyabet hastası olmaya adaydır.”

SAĞLIKLI VE KALICI ZAYIFLAMANIN TİP 2 DİYABETTE ROLÜ

Sağlıklı ve kalıcı zayıflama ile Tip 2 diyabet hastalığını iyileştirmenin mümkün olabileceğini dile getiren Dyt. Berk, “Bedeninizi ideal vücut ağırlığına taşımak sizleri birçok hastalıktan koruyacaktır. Tip1 diyabet, gestasyonel diyabet, reaktif hipoglisemi ya da insülin direncinin görüldüğü bireylerde de yine doğru beslenme tedavisi ile şikayetlerin azalması ve son bulması mümkündür” ifadelerini kullandı.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi olarak, multidisipliner bir anlayışla kişiye özel zayıflama ve yaşam kalitesinde artış için çalıştıklarını belirten Dyt. Berk, “Sizlere en uygun zayıflama yöntemlerini belirlemek ve uygulamak için her zaman yanınızdayız. Ücretsiz ön görüşme için randevu alarak merkezimizi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıkla formda kalmak için bizimle irtibata geçebilirsiniz” diye konuştu.

*

*

AYINTAB’A DAİR

TÜRK ŞAMANİZMİNDE KURŞUN DÖKME ADETİ

Kurşun dökme adeti tamamiyle “Demir Çağı Mitolojileri” ile bağlantılı, dinsel ve büyüsel bir ritüeldir.

Bilinen ilk demir göktaşı demiridir. Bu taşlar gökten geldiği için ayrı bir gizem ve kutsallık taşır. Yıldırımlar ve yıldırım taşları gök tanrının silahı olarak düşünülür.

Demir bıçaklar kötü ruhları uzaklaştır. Gece kabuslardan korunmak için demir kullanılır. Türk kültüründe ceset üzerine demir koyma adeti, eski Türk mitlerine dayanır. Yer altı tanrısı Erlik Han demirden korkar ve ölen kişinin ruhunu ele geçiremez. Yeni doğum yapmış kadınları Al basmasından ve Al karısından korumak için yastığının altına demir bıçak makas vs. konur. Demirciler özel insanlardır. Demirci aletleri de kutsal alana aittir. Çekiç, körük ve örs üçlüsü canlı mucizevi varlıklar olarak görülür.

Eski Türklerde demirciler büyüsel ve dinsel kutsallığı olan insanlardır. Onlar maddeyi değiştiren ve mükemmelleştiren “büyücülerdir”. Bir Yakut atasözü “Demirciler ve Şamanlar Aynı Yuvadandır” der. Şamanlar ateşin efendileri olarak da bilinir. Demirin ateş ile olan bağı ve şamanların bunlara olan hakimiyeti sıradan insan için büyülüdür.

Mehmet Özgür Ersan Abdal Yesari

**

*

GAZİANTEPLİ ÇERKEZ FATMA

İnanması zor ama gerçek bir Halk Hekimliği örneği. 

Gaziantep’te bir zamanlar Bostancı Mahallesinde 1849 Doğumlu Fatma Demirci adında,namı diğer; Çerkez Fatma, semiz Fatma diye bir kadın yaşarmış.

Bu kadın Özellikle kadınlarda ortaya çıkan meme kanserini kendi yöntemleri ile tedavi edermiş.

Gaziantep’in; Tabakhane, Bostancı, Yazıcık semtleri başta olmak   üzere, Gaziantep’in pek çok seminden kadınlar    Fatma Demirci’nin kapısını çalar, yakalandıkları meme kanserinin tedavi edilmesini talep ederlermiş. 

Gaziantepli Eczacı Sami Göğüş” (1950) İstanbul /radyosunda Fatma demirci ile ilgili övgü dolu şu sözleri söylemiş; “Kendisi hekim ve cerrah olmadığı halde, geliştirdiği yöntemiyle   kadınların ölümcül hastalığı meme kanserini tedavi etmektedir. “

Çerkez Fatma, tedaviyi   kendi evinde yaparmış. Hasta geldiğinde kanserli kısım bir sıvı le dezenfekte edilir, sonra kanserli kısmı birkaç çeşit neşteri ile açar temizler, ardından 2 çeşit ilaç ve 7 çeşit fitil tatbik edermiş.

Açılıp temizlenen, dezenfekte edilen kanserli kısım bir merhemle sıvanır ve ilk büyük fitil yaraya yerleştirilir,temizlenir,tekrar biraz merhem sürülür  ve yara kapatılırmış.

Fatma Demirci hastasını “Bir hafta sonra gel” der gönderirmiş. Bir hafta sonra gelen kadına başka bir merhem ve daha küçük bir fitil uygular, bu işlem  1,5 ay sürermiş.

En sonunda ince fitil çıkarıldığında yaranın tamamen iyileştiği görülürmüş. Onlarca kadının bu şekilde meme kanserinden kurtarıldığı söylenir.

Fatma Demirci;1950 yılları sonrasında sırları ile beraber hakkın rahmetine kavuşur. İnanılmaz bir gerçek ,tedavi yönetimi de kaybolur gider.

Vefat ettiğinde tam 101 yaşında, hedik dişleri çıkmıştır.  Fatma Demircinin Üç kız çocuğundan Ayuş Küsbeoğlu Annesinin mesleğini devam ettirmek istese de ,  7 değişik merhemden bir tanesinin terkibini bilemediğimden başarılı olamamış, bu tedavi işini sürdürmemiştir.

Dr.Mecit Barlas Antep harbinde kurşun yarası almış olan asker yada halktan kişilerin bazılarını Çerkez Fatma ya gönderir ve onlara merhemleri ile tedavi etmesini söylermiş.

Resim 1949 yılı aralık veya 1950 yılı başlarında çekilmiş. Çerkez Fatma Demirci 1963 yılı son aylarında hakkın rahmetine kavuşmuş

Şimdi bu tedavi modern tıbbın yeni yöntemleri ile yapılmaktadır.Keşke Fatma Demirci hayatta iken birileri uyguladığı yöntemi ve yapıp kullandığı ilaçları kayıt altına alabilseydi. ne kadar iyi olurdu. 

Yazan: İ. Alisinanoğlu

Kaynak:T.Kirpitçi.

Fotoğraf: Fatma Demirci.  .Resimde sol taraftaki Kadriye Mavi (Küsbeoğlu) sağ taraftaki  Ayyuş Küsbeoğlu (Demirci) resimdeki küçük kız çocuğu annem Nursel Çeliktürk (Küsbeoğlu)

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı