Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 24.10.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 24.10.2024 e gazete

HABER METNİ

MİLLİ GÜVENLİĞİMİZE SALDIRIYI KINIYORUZ

Türkiye’nin milli güvenliği açısından kritik önemdeki projeleri yürüten, savunma sanayiinin öncü kuruluşlarından Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine terör saldırısında bulunuldu. Saldırıda 5 kişi şehit olurken, 2’si ağır olmak üzere 22 kişi yaralandı. Biri kadın, iki terörist etkisiz hale getirildi.

Saldırıda kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, Makine Mühendisi Zahide Güçlü, personel Hasan Hüseyin Canbaz, güvenlik görevlisi Atakan Şahin Erdoğan ve taksi şoförü Murat Arslan şehit oldu. 7’si Özel Harekat polisi 22 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kalleş saldırıyı PKK’nın gerçekleştirdiğini açıkladı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, ‘TUSAŞ’a alçakça, şerefsizce bir saldırı yaparak milletimizin huzurunu bozmaya çalıştılar. Bu PKK’lı şerefsizlere hak ettikleri cezayı her seferinde veriyoruz fakat bunlar bir türlü akıllanmıyorlar. En son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar bunların peşini bırakmayacağız, bu yapılanı ve acılarını misliyle çıkaracağız’ dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da ‘Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca; 1 başsavcıvekili ve 8 cumhuriyet savcısının görevlendirildi’ açıklamasını yaptı.

ŞEHİTLERİMİZE ALLAHTAN RAHMET, MİLLETİMİZE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ.

Elbet bu ülkenin gelişmesine karşı yapılan saldırıların ardındaki kirli düşman güçler ortaya çıkarılacak hesap sorulacaktır.

KONUKOĞLU AİLESİ YİNE GURUR KAYNAĞI OLDU

64 VERGİ REKORTMENİ VE 13 KURUM İSMİNİ AÇIKLAMAK İSTEMEDİ

Gaziantep Vergi Dairesi Gaziantep’te  ilk 100 gelir vergisi ve kurumlar vergisi rekortmenlerini açıkladı. Listede gelir vergisi rekortmenlerinde ilk 100 sıralamasında Konukoğlu ailesinden 12 isim, kurumlar vergisi rekortmenlerinde ise yine Konukoğlu şirketlerinden 13 kurum yer alırken vergi rekortmenleri listesinde yer alan 64 isim ve kurumlar vergisi rekortmeni 35 mükellef ismini açıklamadı.

Rekortmen kişi ve kurumların isimlerini açıklamaktan itina etmesi ise dikkat çekti.Yayınlanan gelir vergisi rekortmenleri listesinin ilk 7 sırayı Hakan, Adil, Fatih, Abdulkadir, Zekeriye, Cengiz ve Ertuğrul Konukoğlu oluşturdu. Yiğitcan Konukoğlu listenin 10’nci  sırasından, Alperen Sani Konukoğlu 12’nci sıradan, Sani Konukoğlu 25’inci sıradan,  Oğuzhan Konukoğlu 37’nci sıradan ve Sani Kubilay Konukoğlu ise 38’nci sıradan vergi rekortmenleri listesine girdi.

*

*

İNŞAAT SEKTÖRÜ SORUNLAR İÇİN ÇÖZÜM BEKLİYOR

DÜĞMEYE BASTIK TAKİPTEYİZ

Gaziantep Ticaret Odasının (GTO) inşaat sektöründe faaliyet gösteren 6 bin üyesinin temsilcisi 7 Meslek Komitesi bir araya gelerek sektörün içinde bulunduğu durumu değerlendirdi ve acil çözüm bekleyen sorunları sıraladı.

Yerinde dönüşümden finansmana erişime, işgücü sorunundan taşeronluk sistemine inşaat sektörünün adeta röntgeninin çekildiği toplantı sonrasında GTO Başkanı Tuncay Yıldırım çözüm odaklı bir yol haritası belirlediklerini açıkladı.

Sektörden gelen geri bildirimlerle çimento fiyatları, depremde hasar gören binalar için emsal artışı gibi konuları gündeme getirdiklerini ve bu konuların çözüme kavuşturulduğunu söyleyen Başkan Yıldırım, “Her şeyden önce yapılan işi takdir etmek gerek. Çimento fiyatları sorununu üyelerimizin geri bildirimiyle gündeme getirdik ve %5-10 da olsa fiyatlarda düşüş gördük. Aynı şekilde deprem sonrası yıkılan, ağır ve orta hasarlı binalar için %20 emsal artışı ve ilave 2 kat talebimizi de ilettik ve ne mutlu ki bu konu da çözüme kavuşturuldu. İlgili belediyelerimize ve emeği geçen herkese çözüm için teşekkürü borç biliyorum.” dedi.

Yıldırım: İnşaat sektörünün sorunları görmezden gelinemez

İnşaat sektörünün alt sektörleriyle beraber ülke ekonomisi için kritik öneme sahip olduğunu ve sektörde yaşanan sıkıntıların görmezden gelinemeyeceğini vurgulayan GTO Başkanı Tuncay Yıldırım, 6 bin üyenin temsilcisi 7 Meslek Komitesi ile bir araya gelerek inşaat sektörünün sorunları konuştuklarını ve günün sonunda konuşulan konuların aslında toplumun ortak sorunu olduğunu söyledi.

Deprem felaketinden sonra inşaat sektörünün sesine kulak verilmesi ve taleplerin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, sektörün taleplerini şu şekilde sıraladı:

Yerinde Dönüşüm ve Sürdürülebilir Yapı Stoku

Deprem bu ülkenin gerçeği… Yerinde dönüşümün kapsamı genişletilmeli ve tüm binalar için analizler yapılarak riskli ve standartlara uygun yapılmadığı tespit edilen binaların da emsal artışı ve kat artışı hakkından istifade etmesi sağlanmalı. Bu binaların da yerinde dönüştürülerek depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Üstelik bu binaların altyapısı hazır olduğundan yerel yönetimlere de ekstra bir yük gelmeyecek. Bununla birlikte Yerinde Dönüşüm Programındaki destekler mevcut ekonomik konjonktür ve maliyetler göz önünde bulundurularak artırılmalıdır.  750 bin TL hibe ve 750 bin TL olan destek miktarı da artırılmalıdır.

Kaliteli ve güvenli yapı stoku oluşturarak bunu sürdürülebilir kılabilmek için ilk şart elbette işi ehil insanları yapması. Bu noktada müteaahhit olma şatları hem de sorumluluk alan ve sürelerinin belirlenmesi amacıyla müteahhitlik yasası oluşturulmalı.  Bununla birlikte; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından oluşturularak bir birim, iskânı alınan binaların her 2 yılda bir denetlenmesi ve yapının herhangi bir hasara veya statiğini bozacak eylemler geçirip geçirmediğinin kontrolü yapmalı.

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Desteklenmeli

Ülkemiz yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde oldukça başarılı bir konumda. Bir ihracat kenti olan Gaziantep maalesef bu hizmet ihracatı pastasından yeterince pay alamıyor. Bu konuda yerel müteahhitlerimiz pazar araştırması, pazara girme konusunda bilinçlendirme ve eğitim gibi alanlarda desteklenmeye ihtiyaç duymaktadır.  Yurtdışı müteahhitlik hizmetinin kurumsal bir yapıya kavuşması inşaat sektörünün hareketlenmesi ve ülkeye döviz girişi sağlanması açısından da büyük önem arz etmektedir.

Arsaların Ulaşılabilirliği Maliyetleri düşürecektir

Bilindiği gibi inşaat sektörünün en büyük maliyet kalemini arsa oluşturmaktadır. Bu noktada Belediyelerin arsa satışları yanında arsaları gelir paylaşımı ve kat karşılığı gibi modellerle de sektörün kullanımına sunması arsaların ulaşılabilirliğini ve yapı stokunun artmasını destekleyecektir.

Sektörün en büyük sıkıntılarından biride işgücü… Ne yazık ki sektör hem nitelikli hem de vasıfsız işgücü bulmakta zorlanıyor.  Bu ihtiyacın giderilmesi, sürdürülebilir ve kaliteli işgücü sağlanabilmesi için, sektöre özel bir insan kaynakları stratejisi oluşturulmalı.

Düğmeye bastık takipteyiz

GTO Başkanı Tuncay Yıldırım çözüm arayışı için düğmeye bastıklarını söyleyerek, “İnşaat sektörü temsilcilerimize, sektörün adeta röntgenini çekerek ilettikleri sorunlar ve çözüm önerileri için gönülden teşekkür ediyorum. Aldığımız geri bildirimleri ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaştık. Karşılıklı istişarelerimiz devam ediyor, takipteyiz.” dedi. Tüm tarafların inisiyatif alması gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, inşaat sektörünün sorunlarının aslında tüm toplumu ilgilendirdiğini belirtti.

0

0

-GSO EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

 SANAYİCİMİZ KOŞULLAR NE KADAR ZOR OLURSA OLSUN

 ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMAKTAN VAZGEÇMİYOR

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Meclis ve Meslek Komite Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Meclis toplantısında ekonomide yaşanan gelişmeler, kent sanayisinin son durumu, yaşanan sorunlar, çözüm önerileri ve GSO’nun yürütmüş olduğu proje ve çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan GSO Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Gaziantepli sanayicilerin koşullar ne kadar zor olursa olsun elini taşın altına koymaktan vazgeçmediğini söyledi.

Konukoğlu, “Geldiğimiz noktada sanayicilerimiz farklı farklı sektörlerde uluslararası rakiplerine karşı mücadele gücünü artırmak hedefiyle çalışmaktadır. Bölgemiz ve dünyanın belirli noktalarında yaşanan sorunların ihracatımıza etkileri, küresel çaptaki ekonomik sıkıntıları da göz önünde bulundurarak; bu dönemde ülkemizi ve iş dünyamızı iyi konumlandırabilmemiz için gereken adımları hızla atmamız gerekiyor. Bunun için de kamu-özel sektör diyaloğunu daha da sıklaştırmak, kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği içerisinde ortak akılla bu süreci geliştirmek durumundayız. Her şartta ayakta kalmayı bilen sanayicilerimizin ve iş dünyamızın birlik ve beraberlik içerisinde yaşanan zorlukların da üstesinden geleceğine inanıyorum. Meclis toplantımızın hayırlı olmasını diliyor, katılım sağlayan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Gaziantep Sanayi Odası olarak yeşil üretim ve dijitalleşme başta olmak üzere sanayiyi geleceğe taşıyacak yenilikçi adımlara devam ettiklerini belirten GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi de konuşmasında, “Gaziantep Sanayi Odası olarak, kurumsal karbon ayak izini hesaplayan ve raporlayan ilk oda olmanın ardından, doğrulama sürecini de tamamlayan ilk oda olduk. ISO 14064-1 standardına uygun şekilde karbon ayak izi hesaplama ve raporlama süreçlerini başarıyla tamamladık. Yapılan çalışmaların ardından, uluslararası bağımsız denetim ve sertifikasyon kuruluşu TÜV-SÜD tarafından doğrulama işlemlerini de gerçekleştirdik’’ dedi.

Ekonomide yaşanan güncel gelişmeler de değinen Ünverdi, “Teşvik konusu hep gündemimizde oldu ve ilgili kurumlara çok defa bu konuyu ilettik. Devletimiz tarafından da yeni bir teşvik yasasında sona gelindiği belirtiliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih Kacır, ‘Yerel Kalkınma Hamlesi’ başlığı ile verilecek teşviklerde sadeleşmeye gidileceği, yeni teşvik sisteminde kalkınma ajanslarının daha fazla devrede olacağını ve en önemli olarak da her şehirde öne çıkan alanlara ileri düzeyde teşvikler vererek endüstriyel üretimi artıracaklarını belirttiler. Bu noktada yerel odaklı olan teşvik programının bölgesel kalkınmaya çok büyük hız kazandıracağını ve bunun da genele yayılacağını düşünüyoruz. Ancak bölgede yatırımı fazla diyerek, yığılmaların olduğu sektörlerde yeni yatırımlar teşvik edilirse, sanayimiz hem gelişemez hem de atıl kapasiteler yüzünden üreticilerimiz bundan büyük zarar görür. Bu sebeple yığılmaların olduğu alanların iyi tespit edilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bölgesel anlamda katma değeri artıracak alanların desteklenmesiyle yeni teşvik programının gelişim ve katma değerli üretime geçişte etkin rol üstleneceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Üreten ve ihracat yapan kesimin elinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ünverdi, “Nakit akışına, krediye her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Çarklar dönsün ki ürettiğimizi ekonomiye kazandırabilelim. Bu konuları ve sektörel taleplerimizi de her programda dile getiriyor, ilgili bakanlarımıza ve kurumlarımıza iletiyoruz” ifadelerini kullandı.

Gaziantep’in ekonomik verilerine de değinen Adnan Ünverdi, şu bilgileri verdi: “Gaziantep’ten eylül ayında 841 bin 942 dolar ihracat gerçekleştirildi. Yapılan ihracatta tekstil ürünleri yüzde 35,9’la birinci sırada, tarımsal sanayi ve hububat ürünleri yüzde 33,2 ile ikinci sırada, kimya ve plastik ürünleri ile yüzde 12,6 ile üçüncü sırada yer almaktadır.’’

*

*

AYINTABA DAİR

Yakutsk’u ve Saha Türklerini tanımaya devam ediyoruz.

Burada yaşayan, Saha Türklerinin Şamanizmi benimsediğini biliyoruz

Peki , Şamanizim nedir ?

Şamanizm, ata ruhlarına ve doğa varlıklarına tapınmaya dayanan eski bir Asya dinidir.

Bu dinin ne zaman ortaya çıktığı, ne gibi değişikliklerden geçtiği kesin olarak bilinmemektedir.

Hep merak ettiğim, Şamanların ayinleri nasıl olduğu idi

Burada onu da izleme imkanı bulduk

Şaman ayini ,

Devasa bir kıl çadır, ancak içi ahşap kaplı

İçinde ateş yakılan , tef ve davul ile yapılan ve hem ayini idare edenin ; hemde ayine katılanların transa geçtiği bir nevi meditasyon denilebilir

Yani,

Kötü ruhları,insanlardan uzaklaştırmak ve iyi ruhların etkisini arttırmak için; şamanlar çeşitli ayinler yaparlar. Genellikle davul veya topuz ile yapılan ayinlerde şaman, transa geçer ve ruhlarla temasa geçer. Bazı şaman topluluklarında zil takılı asaların kullanıldığı da görülüyor

Şaman ayini oldukça etkileyici , belki de insan vücudundan ciddi bir enerji deşarjına da sebep olabilmekte ki, bu gece saat 03.00 e kadar ne arkadaşım Ergün Yetkin’in , ne de benim gözümüze uyku girmedi

Yakutistan da Türk vatandaşı olmak veya Türkiye’den gelen birisi olmak çok avantajlı. Bütün kapılar size açılıyor

Bindiğiniz taksici , Türk olduğunuzu öğrenince neredeyse para istemiyor.

Hemen bildiği Türkçe kelimeleri sıralıyor.

En yaygın olanı da, bir – iki üç demek.

Gittiğiniz restoran da ,baş köşeye oturuyorsunuz.

Zaten çok ucuz bir ülke

Şehir içi taksi 100-150 TL Arası

1 dilim doyumluk pizza 60 TL 

Tek sorun , cebimizdeki kredi kartları ve , $ , € geçmiyor olmadı

Mutlaka nakit ruble vereceksiniz

Para bozdurmak ise ciddi sorun

Döviz büfesi yok

Hiçbir yerde $ ve € almıyorlar

Ancak, belli Bankalarda, büyük uğraşlar sonucunda bozdurabiliyorsunuz ve verdiğimiz para mutlaka yeni olacak ; üzerinde nokta bile olsa almıyorlar.

Kaldığımız Otelde dün gece bir düğün vardı

Kendimizi , birazda yüzsüzlükle düğüne davet ettirdik 😂

Aslında Türk olduğumuzu öğrenince bütün kapılar açılıyor

Ailenin en yaşlısına aşırı bir hürmet vardı

Herkes onun önünde eğilirken, bende hürmette kusur etmeyip resim çektirdim

Ancak, Saha Türk’ü olan teyzenin 90 yaşında olmasına da şaşırdım.

Herhalde, soğuk iklim bunları diri tutuyor.

Yakutistan, çok büyük bir Coğrafya Türkiye’nin 3 katı büyüklüğünde

Rusya’nın diğer yerleri ile mukayese bile edilmeyecek kadar da muhafazakar bir yer.

Hem kılık kıyafet hemde davranış açısından.

Soydaşlarımızı yarın da tanımaya devam edeceğiz