Hoşgeldiniz  

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 05.09.2024 e gazete

admin | 05 Eylül 2024 | e gazete Gaziantep haber ajansı Bülteni, Genel, Gündem, Tüm Manşetler A- A+

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 05.09.2024 e gazete

Gaziantep Haber Ajansı Bülteni Perşembe 05.09.2024 e gazete

HABER METNİ;

Gönderi

ALİ ŞAHİN SAĞLIKTA MÜJDEYİ VERDİ

Gaziantep Milletvekili Ali Şahin sağlık yatırımları ve atamalarla ilgili müjdeyi sosyal medya hesabında duyurdu.

Şahin açıklamasında “118. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü kurasında Sağlık Bakanlığımız tarafından ilimize;

43 Uzman Hekim ve 293 Pratisyen Hekim olmak üzere toplam 336 Hekim ataması yapılmıştır.

Gazi Şehrimize Hayırlı Olsun” dedi.

Şahin ayrıca Nizip Devlet Hastanesi ile ilgili bilgi vererek “

400 yataklı Nizip Devlet Hastanemizin geçici kabul süreci başladı.

125 polikliniğiyle, 1️0 ameliyathanesiyle,1️5 yataklı psikiyatri servisiyle,

4️3.000 m2 alana kurulu hastanemiz, yakında Nizipli hemşehrilerimizin hizmetinde olacak. “ dedi.

Bazı yayın organlarında Nizip Devlet Hastanesinde belirtilen ünitelerin açıldığı yönündeki yayınlara ilişkin Gaziantep Valisi Kemal Çeber Nizip Devlet Hastanesini gezerek şu açıklamayı yaptı “ Sayın Basın Mensuplarımız, Nizip Devlet Hastanesi hasta kabulüne henüz başlamamıştır. Sadece geçici kabul süreci başlamıştır. Resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından kısa süre içerisinde hasta kabul edilmeye başlanacaktır.”    

*

*

ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRME YÜKSELMEMİZİN OLMAZSA OLMAZIN ÖN KOŞULUDUR

RANTTAN VERGİ ALACAĞIZ

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek net konuştu:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) bakanlarla birlikte açıkladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise önemli çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şimşek “2025 yılında bütçe açığını azaltıyoruz. Bu demek dezenflasyona güçlü destek demek. 3.1 e düşüş olması demek muazzam mali etki demek.

Gelirler kurumlar vergisini arttırdık. Vergide adalet hemen olmaz. Önümüzdeki yıl etkileyecek. Hasılat tespiti kayır dışılıkta en iyi mücadele elimizi güçlendirdi.

Vergide adaleti sağlayacak çalışmalar sürekli devam edecek. Vergideki adalet en önemli kayıt dışılıktır. Bu en büyük adaletsizliktir. Ranttan vergi alacağız “dedi.

Şimşek şu açıklamalarda bulundu; “

Geçici unsurların da etkisiyle aylık enflasyon ağustosta yüzde 2,5, yönetilen-yönlendirilen fiyatlar hariç ise yüzde 1,4 gerçekleşti. Aylık gıda enflasyonu 4 yıl sonra negatif oldu.

 Güçlenen finansal istikrar, ekonomideki dengelenme ve beklentilerdeki iyileşmenin etkisiyle son çeyrekte aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş bekliyoruz. Böylece yıl sonunda enflasyonun tahmin aralığında gerçekleşmesini öngörüyoruz.

 Program hedeflerine ulaşma konusunda kararlılığımız aşikâr. Düşen enflasyon, finansal istikrar ve dengeli büyüme ortamında özel sektörümüzün maliyet ve stok yönetimini iyileştirirken verimlilik, inovasyon ve yüksek katma değerli üretime odaklanması önem arz ediyor.”

https://twitter.com/i/broadcasts/1ZkKzRoDBodKv

*

*

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program’ı (OVP) bakanlarla birlikte açıkladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Orta Vadeli Programın amacı enflasyonun tek haneye düşürülmesi, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, gelirin toplumun tüm kesimlerine adaletli adil dağıtılmasıdır” dedi.

Yılmaz, şunları kaydetti;

2025-2027 dönemi Programının temel amacı, enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düşürülmesi, büyüme potansiyelimizin dezenflasyon süreciyle uyumlu şekilde yükseltilmesi, yapısal reformlarla verimliliğe dayalı yatırım, istihdam, üretim ve ihracatın artırılması, sağlanacak refah artışıyla gelirin toplumumuzun tüm kesimlerine daha adil bir şekilde dağıtılmasıdır

 Bu yeni OVP dönemi, Türkiye’nin ekonomik yapısını güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için atılacak önemli adımları kapsamaktadır. Programın tüm bu strateji ve hedefleri, ülkemizin refah seviyesini yükseltecek ve küresel arenada rekabet gücümüzü artıracaktır.

İlk olarak, Makroekonomik ve Finansal İstikrarın Kalıcı Hale Getirilmesi hedefimiz bulunmaktadır. Bu reform alanı, enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşürülmesi, kamu maliyesinin disiplin altına alınması ve finansal istikrarın sağlanması gibi unsurları kapsamaktadır. Ekonomimizin dış şoklara karşı daha dirençli olabilmesi için güçlü bir makroekonomik temel oluşturmak önemlidir. Kamu Mali Reformlarının Hayata Geçirilmesi ise, kamu harcamalarında etkinliğin artırılması, bütçe disiplininin sağlanması ve kamu borcunun yönetilebilir seviyelere çekilmesi gibi adımları içermektedir. Bu reformlar, kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini artırarak uzun vadeli ekonomik istikrarı destekleyecektir.

2023 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyümesi yüzde 5,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu büyüme oranı, pandemi sonrası toparlanmanın etkilerini ve Türkiye ekonomisinin direncini yansıtmaktadır. Ancak, yüksek enflasyon riskinin bertaraf edilmesi ve dengelenme süreci, daha ılımlı ve sürdürülebilir bir büyüme sürecini gerektirmektedir. Bu çerçevede, 2024 yılında bölgemizde artan jeopolitik gerilimlerin de etkisiyle, büyüme oranının yüzde 3,5 oranında gerçekleşmesi beklenmektedir. Önceki OVP’ye göre yüzde 0,5’lik bir aşağı yönlü revizyon söz konusudur. 2025 yılına geldiğimizde, büyüme oranının toparlanarak yüzde 4,0 seviyesine ulaşması hedeflenmektedir. Bu dönemde, ekonomik reformlar ve yapısal düzenlemelerin etkisiyle, büyümenin tekrar hız kazanması öngörülmektedir. 2026 ve 2027 yıllarında ise büyüme oranlarının sırasıyla yüzde 4,5 ve yüzde 5,0 seviyelerine çıkması planlanmaktadır. Bu hedefler, ekonominin potansiyel büyüme kapasitesine ulaşmasını ve uzun vadede istikrarlı bir büyüme eğilimi yakalamasını amaçlamaktadır.

2023 yılında GSYH’miz cari fiyatlarla 26,5 trilyon TL seviyesindeyken, 2024 yılında bu rakamın 44,2 trilyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Dolar cinsinden bakıldığında, milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolar ve kişi başına gelirimizin ise 15.551 dolar olmasını bekliyoruz. 2027 yılına geldiğimizde ise GSYH’nın 83,1 trilyon TL seviyesine ulaşması öngörülüyor. Dolar cinsinden bakıldığında ise, GSYH’nın 2023 yılında 1,1 trilyon dolar seviyesinden 2027 yılında 1,8 trilyon dolara yükselmesi hedeflenmektedir. Kişi başına düşen gelir ise, 2023 yılında 13 bin 243 dolar seviyesindeyken, 2027 yılı sonunda 20 bin 420 dolara ulaşması planlanmaktadır. Bu göstergeler, ekonomimizin büyüme eğilimini sürdüreceğini ve refah seviyesinin artacağını göstermektedir.

Hükümetlerimiz döneminde refah artışı en önemli önceliklerimizden olmuş, 2002-2023 yılları arasında son yirmi yıllık dönemde milli gelirimiz 238 milyar dolardan 1 trilyon 130 milyar dolar büyüklüğüne ulaşmıştır. Bu dönemde vatandaşlarımızın satın alma gücü de önemli oranda ilerleme kaydetmiş, kişi başına düşen milli gelirimiz satın alma gücü paritesine göre 9 bin 279 dolardan 42 bin 997 dolara yükselmiştir. Ülkemiz, nominal dolar bazında 17 nci, SAGP bazında ise 11 inci büyük ekonomi konumuna gelmiştir.

2023 yılında işsizlik oranı yüzde 9,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, pandemi sonrası toparlanma sürecinin ve küresel ekonomik belirsizliklerin işgücü piyasası üzerindeki etkilerini yansıtmaktadır. 2024 yılı için ise işsizlik oranının yüzde 10,3 olan geçen yılki tahminin oldukça altında, yüzde 9,3 seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Bu düşüş, ekonomideki toparlanmanın devam ettiğini ve işgücü piyasasında kısmi bir iyileşme yaşandığını göstermektedir. 2025 yılına geldiğimizde, işsizlik oranının yüzde 9,6 seviyesinde olacağı öngörülmektedir. Bu artış, ekonominin yeniden dengelenme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Ancak, 2026 ve 2027 yıllarında işsizlik oranlarının sırasıyla yüzde 9,2 ve yüzde 8,8 seviyelerine gerilemesi beklenmektedir. Söz konusu düşüş eğilimi, ekonomik büyüme ve yapısal reformların işgücü piyasası üzerindeki olumlu etkilerini yansıtmaktadır.

Programın en temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. 2023 yılında, küresel tedarik zinciri sorunları, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iç talep koşulları dahil pek çok olumsuz gelişmenin etkisiyle, enflasyon oranı yüzde 64,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Uygulamaya konulan sıkı para ve maliye politikalarıyla 2024 yılı için enflasyon oranının yüzde 41,5’e gerileyerek, enflasyonla mücadelede önemli bir mesafe kat edilmesi beklenmektedir. 2025 yılı itibarıyla, enflasyon oranının daha da gerileyerek yüzde 17,5 seviyesine inmesi hedeflenmektedir. Bu dönemde, ekonominin dengelenmesi ve para politikalarının istikrarlı bir şekilde uygulanması, enflasyonun tek hanelere inmesinde kritik rol oynayacaktır. 2026 yılına geldiğimizde, enflasyonun yüzde 9,7 ile tek haneli seviyelere gerilemesi ve 2027 yılında yüzde 7,0’ye gerilemesi öngörülmektedir.

Dış ticaret verilerine bakıldığında 2023 yılında ihracatımız 255,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalatımız 362 milyar dolar seviyesinde kaydedilmiştir. 2024 yılında ihracatın 264 milyar dolara yükselmesi, ithalatın ise 345 milyar dolara düşmesi beklenmektedir. Program dönemi boyunca, ihracatın kademeli olarak artarak 2027 yılı sonunda 319,6 milyar dolara ulaşması, ithalatın ise 417,5 milyar dolara çıkması öngörülmektedir. Bu veriler, dış ticaret açığımızın kademeli olarak daralacağını ve ekonomimizin ihracat odaklı büyüme stratejisinin güçleneceğini göstermektedir.

Deprem kaynaklı harcamaların sürmesine rağmen, mali disiplinin güçlendirilmesine yönelik adımlar sayesinde bütçe dengelerinde hızlı bir toparlanma görülmektedir. 2024 yılında bütçe açığının bu yıl bütçede öngörülen yüzde 6,4’lük hedefin oldukça altında, milli gelire oranla yüzde 4,9 düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bütçe açığının, 2025 yılında yüzde 3,1 olarak gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Bütçe açığının milli gelire oranının, OVP döneminde kademeli olarak azalarak 2027 yılında yüzde 2,5 düzeyine gerilemesi öngörülmektedir. Bütçe açığının 2024 yılında, bütçede öngörülenin 503 milyar TL altında, 2 trilyon 149 milyar TL düzeyinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu gelişmede, artış gösteren gelirlere karşılık alınan tedbirlerin etkisiyle harcamalarda artışın sınırlı tutulması belirleyici olmuştur. 2025 yılında, bütçe açığının 1 trilyon 931 milyar TL olması ve 19 milyar TL faiz dışı fazla verilmesi hedeflenmektedir. Bütçe açığının, kamu harcamalarında etkinliği artıran uygulamaların etkisiyle bu yıl milli gelire oranla yüzde 4,9 düzeyiyle sınırlı kalması beklenmektedir.

Mali sıkılaşmanın etkisiyle, AB tanımlı genel yönetim borç stoğumuz gerilemeye devam etmekte. Program dönemi sonunda, borç stoğunun milli gelire oranının yüzde 24,8 düzeyine gerilemesi beklenmektedir. Türkiye’nin kamu borcunun milli gelire oranı 2023 yılında bir önceki yıla göre 2,2 puan gerileyerek yüzde 29,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. İlgili oran gelişmekte olan ülke ortalaması olan yüzde 69,5 ve gelişmiş ülke ortalaması olan yüzde 108,2 seviyesine göre oldukça düşük düzeyde bulunmaktadır.

Türkiye, hanehalkı borçluluğunda da benzer şekilde gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre düşük bir riskliliğe sahiptir. 2023 yılında Türkiye’de hanehalkı borcunun milli gelire oranı bir önceki yıla göre yatay seyrederek yüzde 11 seviyesinde gerçekleşirken aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerin ağırlıklı ortalaması yüzde 49,1, gelişmiş ülkelerin ağırlıklı ortalaması ise yüzde 71,8 olarak gerçekleşmiştir.  Türkiye’nin reel sektör borcunun GSYH’ya oranı ise, 2022 yılına göre 6,8 puan azalarak 2023 yılı sonunda yüzde 48,5’e gerilemiş olup benzer ülkeler ortalamasının altında seyretmeye devam etmektedir. Çin hariç gelişmekte olan ülke ortalaması 2023 yılı sonunda yüzde 62 düzeyinde gerçekleşmiştir.

*

*

IPARD HİBE PROGRAMI

785 MİLYON EURO’LUK HİBE SAĞLANACAK OLAN IPARD III HİBE PROGRAMI GTO’DA ANLATILDI

Yıldırım: Kırsal kalkınma, ulusal kalkınma açısından büyük öneme sahip

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından uygulanan ve pek çok sektöre yönelik hibe desteği, vergi muafiyeti gibi avantajlar sağlayan IPARD III Hibe Programı’nın tüm detayları Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısıyla anlatıldı.

81 ilin tümünde uygulanarak 785 milyon Euro’luk hibe sağlanacak olan IPARD III Hibe Programı’nın anlatıldığı toplantıya GTO üyeleri yoğun ilgi gösterdi.

Toplantıda konuşan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım,  kalkınmanın bütüncül bir kavram olduğunu ve endüstriyel üretimin tek başına kalkınmanın aktörü olamayacağını belirterek “Tarım, hayvancılık ve endüstriyel üretimin bütüncül bir şekilde ele alınması gerekiyor. Tarım ve hayvancılığın da sürdürülebilir bir şekilde devam edebilmesi için modern tarım tekniklerine geçiş ve verimlilik artırıcı önlemlerin alınması kaçınılmaz hale gelmiştir. Kırsal kalkınma, sadece tarımsal üretimi artırmakla kalmaz, aynı zamanda kırsal bölgelerde yaşayan halkın yaşam standartlarını yükseltir ve ekonomik çeşitliliği destekler. Bu nedenle kırsal kalkınma, bölgesel ve ulusal kalkınma açısından büyük bir öneme sahiptir. IPARD III programı da işte tam bu noktada devreye giriyor.” dedi.

IPARD III Programı’nın kırsal kalkınma için sunduğu finansal desteklerle, sadece tarımın modernleşmesine ve verimliliğin artmasına değil, aynı zamanda kırsal kesimdeki yaşam kalitesinin iyileştirilmesine de büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Yıldırım, bu hibe programının kırsal kalkınmayı tarım, hayvancılık, kırsal turizm, zanaatkârlık, yenilenebilir enerji gibi çok yönlü ele aldığını söyledi.

Genç: 25 bini aşkın proje desteklendi

TKDK Bölge Koordinatörü Harun Reşit Genç ise IPARD programlarıyla 25 bini aşkın projenin desteklendiğini söyleyerek “IPARD programları kapsamında bugüne kadar 25 bini aşkın proje desteklenmiş ve toplam yatırım tutarı yaklaşık 100 milyar Türk Lirası olan bu yatırımlara 46 Milyar Türk Lirası hibe ödemesi gerçekleştirilmiştir. 102 bin civarında istihdam oluşturan yatırımlarımız tüm vergilerden muaftır, bu da ayrıca önemli ilave bir destek olarak değerlendirilmektedir. IPARD Programı kapsamında tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, turizm, imalat ve enerji sektörlerini de içeren 16 farklı alanda yatırımlara %40 – %70 arasında hibe imkânı sunduk. 2024-2030 yıllarını kapsayacak şekilde 81 İlimizin tümünde uygulanacak olan IPARD III programı ile 785 Milyon Avro tutarında hibenin faydalanıcılarımıza ulaştırılmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

IPARD III Hibe Programı kapsamında 3 temel alanda yatırımcılara önemli destekler verileceğini belirten TKDK Bölge Koordinatörü Genç, “Kurumumuz tarafından, hayvancılık yatırımları, tarım ve gıdaya dayalı işleme sektörü ve kırsal alanlarda gerçekleştirilmek suretiyle arıcılık, bitkisel üretim, zanaatkârlık ve el sanatları, kırsal turizm, balıkçılık, makine parkları ve yenilenebilir enerji yatırımlarını kapsayan çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi olmak üzere 3 temel alanda yatırımcılarımıza önemli destekler sağlıyoruz. Bu destekler ve IPARD III’le ilgilenen bütün GTI üyelerini Gaziantep Ticaret Borsası’nın yeni idari hizmet binasında bulunan TKDK Gaziantep İrtibat Ofisine davet ediyoruz.” dedi.

Programın devamında TKDK Gaziantep İrtibat Ofisi Sorumlusu Dr. Fırat Karaköy, IPARD III Hibe Programı hakkında bir sunum gerçekleştirerek GTO üyelerini bilgilendirdi.

Etiketler:
Yorumunuz
Konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

EN SON HABERLER

Gaziantep'in İlk Haber Ajansı