admin oeyyupoglu1@gmail.com
TOPLUMSAL DEĞİŞİMDEN TOPLUMSAL İLERLEMEYE GİTMENİN TEMEL İLKESİ KARMA EKONOMİDİR(Halil Eyyupoğlu-Köşe Yazısı)
Müstakbel hükümete yüksek enflasyondan kurtuluş reçetesi
TOPLUMSAL DEĞİŞİMDEN TOPLUMSAL İLERLEMEYE GİTMENİN TEMEL İLKESİ KARMA EKONOMİDİR
Toplum bilimci Prof.Dr.Özer Ozankaya geçmişte şu tanımı yapmıştı; “Herşeyden önce ‘toplumsal değişme’ toplum düzeninin demokratikleşmesidir; insanın hem doğal, hem toplumsal çevresini gittikçe daha çok bilgili denetimi altına alarak özgürleşmesi, kendisinin toplum -dahası dünya içindeki yerinin Tanrın buyruğu olmadığını kavrayıp toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldırması, soyuna, uğraşına, inancına bakılmaksızın insanın en yüce değer düzeyine yükselmesi sürecidir (Ozankaya, 1994).
Dünün bugünden farklı olduğu , yarının da bugünden farklı olacağı aşikar.
Ama ne yönde bir değişim ve gelişim olacağını gelecek kısa tarihimizde net olarak göreceğiz.
Hızla ilerleyen dijitalleşme insanları ne yönde etkiliyor sorusu bir yana; nasıl etkilendiğini henüz çözemediğimiz insanların ekonomiye bakışı nasıl olacak..
Merak konusu..
Freni patlamış kamyon gibi hızla mutfak duvarına çarpan bir enflasyon ile karşı karşıyayız.
Bu gidişatın genç kuşakların beklentilerine nasıl yansıyacağı henüz muamma.
Seçimler bir araç. Sistem ise bir amaçlar bütünü.
Geleceği teminat altına alan üretim ekonomisi..
Üretim ekonomisinin emek devlet bütünleşmesine de bizler karma ekonomi diyoruz.
Karma ekonomide emek, sermaye bütünü ve dolayısıyla devlet katkı ve denetimi vardır.
Serbest piyasa yani liberal ekonomide rant kar sağlamak için herşey mubahtır ki; bu da sosyal devlet anlayışına aykırı bir yöntemdir.
İşte Türkiye bu ikilem içerisinde çılgın tüketim modeliyle yıllardır ekonomide kan kaybetmeye devam ediyor.
Hem liberal ekonomi hem sosyal devlet bir arada yürümez. Yürümemektedir. Türkiye ekonomisini de zaten bozan bu iki tanımın uygulamada olması..
Hem serbest piyasa denen liberal ekonomi dar gelirleri gün geçtikçe yoksullaştırırken bu açığı devlet sosyal yardımlarla kapatmaya çalışıyor. Haliyle serbest piyasacılar servetine servet katarken toplumun yarısından çoğu alın terine emek gücüne bağlı zor şartlar altında hayatını sürdürmeye devam ediyor. Devletin sağladığı sosyal yardımlardan da kendine destek bulabiliyor. Dolayısıyla Aile sosyal politikalar desteğinden 13,5 milyon bir nüfusla devletin hazinesine yük olmaya devam ediyor.
Serbest Piyasa ekonomisi üretime dayalı değil, ranta dayalı bir sistemden oldukça nemalanıyor. Nemalandıkça ekonomi dikine aşağı iniyor.
Eğitim Üretim için, üretim kalkınabilir bir ekonomi için olmalıdır.
Bununda vazgeçilmez yolu üretim ekonomisi, milli ekonomi ve tüketim çılgınlığından uzak planlı bir yaşam modelidir.
Bu modelin toplamı ise hiç kuşkusuz karma ekonomi modelidir.
Yaklaşık 6ay önce Gaziantep’e gelen Cumhurbaşkanlığı baş danışmalarının düzenlediği basın toplantısında bu ekonomik model nasıl olacak soruma baş danışmaların verdiği tek cevap “karma ekonominin tavizsiz uygulanması” gerektiği yönündeki beni destekleyici görüşlerdi.
Bakalım hükümet işbaşına geldiğinde bu model konusunda sözünde duracak mı?