EBU HANİFE VE ALEVİLİK  İMAM CAFER BUYRUĞUNDA BİRLEŞİRLER (Köşe Yazısı-Halil Eyyupoğlu)

EBU HANİFE VE ALEVİLİK  İMAM CAFER BUYRUĞUNDA BİRLEŞİRLER

3 günlük Balıkesir’deki çalıştaya  Gaziantep Cemvakfı Şube Başkanı olarak katılım sağladım. Cemevleriyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesine yönelik katkıların ve yanlışların düzeltilmesine yönelik bir fikir alışverişi oldu.

Çok da iyi oldu.

Yalnız Türkiye ile açıkça oynanan mezhepler üzerinden şekillenen bir oyun tekrar sokaklara taşınmaya başladı. Geçtiğimiz yıllarda İslamı kabul etmeyen ataizmi savunan, Ehlibeyti kabul etmeyen Hz. Aliyi bir zalim olarak gören, ve “Arab’ın Alisi” olarak lanseden, sırf para almak uğruna Aleviliği İslamdan ayrı bir inanç olarak Avrupa mahkemelerinden karar çıkartan, Türk Silahlı Kuvvetlerine “Kimyasal Silah kullandı” iftirasını atan ve Öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’nun katillerini yazdığı raporla salıverilmelerini sağlayan  Türk Tabipler Birliği Başkanın tutuklanmasına karşı gelerek deklarasyon yayınlayan,  Almanya fonlarından beslenen sözde alevi derneklerinin oyunları da artık gün yüzüne çıkmıştır.

Cemvakfı ise Cumhurbaşkanlığı Cemevleri kararnamesine olumlu bakışını belirterek kazanılmış bir hak olarak bekleyen Cemevlerinin statüsü konusunda AİHM nin kararlarının esas alınmasını önermektedir. Ve şiddetle sokak eylemlerine karşı olduğunu vurgulamaktadır.

Aslına bakarsanız Türkiye’de mezhepsel bir ayrışmanın olmadığını, iki Türk devletinin geçmişte yaptığı savaş neticesinde bir devlet politikasından kaynaklandığını Malatya Şube Başkanımız Eşref Doğan dede tarihi bilgileriyle bizi aydınlattı . Ve tarihi bir öneri sundu; Yavuz ile Şah İsmail’i barıştıralım.

Hatta Ebu Hanife ile Alevilik nerede birleşir; elbette Ehlibeyt imamlarından  İmam Cafer Sadık da..

Ebu Hanife İmam Cafer Sadık öğrencisidir, İmam Cafer Sadık’a bağlılığından dolayı katledilir ve Türk’tür. Aleviler ise evlilik dahil sosyal yaşamlarını ibadet şekillerini İmam Cafer Sadık buyruğundan alırlar..

Son söz olarak;  İnançta Muhammed Mustafa, Velayeti Nur Ali’de, Ehlibeytte buluştuğumuzda Ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine Tam bağımsızlık şiarıyla bağlandığımızda  

Elbette Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail bu ülkede barışır ve insanlar huzur bulur.